Sevgi Bahçesi

Sevgi Bahçesine Hoşgeldiniz Sayın Misafirimiz,Siteye giriş yaptığınız için teşekkürler.Eğer Üye olursanız ,Forum dan daha fazla yararlanabilirsiniz.Ayrıca forumun gelişmesine katkıda bulunmuş olursunuz.

Join the forum, it's quick and easy

Sevgi Bahçesi

Sevgi Bahçesine Hoşgeldiniz Sayın Misafirimiz,Siteye giriş yaptığınız için teşekkürler.Eğer Üye olursanız ,Forum dan daha fazla yararlanabilirsiniz.Ayrıca forumun gelişmesine katkıda bulunmuş olursunuz.

Sevgi Bahçesi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yüreğine Sevgi Yağmurlarından Bir Damla Düşenlerin Forumu


    Tiyatro Tarihi ve Tiyatro Nedir?

    Admin(Uçkun)
    Admin(Uçkun)
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1556
    Kayıt tarihi : 10/08/09
    Lakap : Yönetici

    Tiyatro Tarihi ve Tiyatro Nedir? Empty Tiyatro Tarihi ve Tiyatro Nedir?

    Mesaj  Admin(Uçkun) Paz 23 Ağus. - 1:05:07

    Tiyatro Tarihi ve Tiyatro Nedir? Tiyatr11

    TİYATRO NEDİR?
    Bir öyküyü, sahne olarak ayrılmış bir yerde, oyuncuların söz ve hareketleriyle canlandırma sanatı.
    Tiyatro sözcüğü Yunanca'da "seyirlik yeri" anlamına gelen theatron'dan türetilmiş, dilimize İtalyanca'daki teatro sözcüğünden geçmiştir. Günümüzde modern bir tiyatro binası başlıca üç bölümden oluşur.
    - İzleyicilerin oturarak oyunu izlediği oditoryum;
    - Oyunun sergilendiği sahne;
    - Sahnenin iki kenarında ve arkasında, çeşitli dekor ve gereçlerin bulunduğu sahne arkası yada kulis.

    TİYATRONUN KÖKENİ
    Tiyatro da başka sanatlar gibi dinsel törenlerden doğmuş, sonra dinden bağımsızlaşarak sanatlaşmıştır. Kökeninde, ilkel insanın doğa olaylarını kendi bedensel hareketleriyle simgesel olarak temsil etme çabaları yatar. Avrupa'da Üst Paleolitik Çağdan (İ.Ö 40-10 bin yıl önce) kalma mağara resimlerinde, ellerine ve yüzlerine hayvan postları geçirmiş insanların ritmik hareketler yaptığı görülmektedir. Bunlar, maske ve köstüm kullanımının, dolayısıyla tiyatronun ilk örneği sayılır. Maske, kişinin kendi kimliğinin aşarak başka kimlikleri ve daha genel varlık biçimlerini temsil etmesinin en etkin yollarından biridir.
    İlkel toplulukların animist inançlarına göre, yinelenen doğal olayların ruhları, kişilikleri vardı; bu kişiler, sonradan tapınma nesnelerine, tanrılara dönüştü.
    İnsanlar, belli zamanlarda yapılan törenlerde bu tanrıları temsil eden maskelere bürünerek kendi yaşamlarını etkileyen doğa olayları üzerinde denetim kurmaya çalıştılar. Yağmur yağdırmak ya da avda başarılı olmak için yapılan törenler danslar, Kurallı oyunun ilk örneğiydi. Eski inançların hemen hepsi görülen "ölme ve yeniden dirilme" teması da, insanlara verdiği kılık değiştirme ve kişileştirme olanaklarıyla, tiyatronun çıkış noktalarından biriydi. Mevsimlerin dönüşü, kışın bahara dönüşmesi gibi yinelenen doğa olayları, eski yılı temsil eden kralın yeni yılın kralın karşısında yenik düştüğü bir törensel boğuşmayla temsil ediliyordu.
    Başlangıçta canlı insanların kurban edildiği bu boğuşma ve ölümler zamanla simgeleşti, iki ayrı gücün çatışması da yerini tek bir gücün ölüm ve yeniden dirilme törenine bıraktı.
    Bazı başka kuramlara göre ise tiyatronun kaynağı şamanist inançlardır. Şamanist törenlerin özelliği, izleyici ya da katılımcılara, tanrısal gücün simgesi yerine kendisini göstermesiydi. Bu törenlerde belirli kurallara uygun davranışlarla kendinden geçen şaman, öte dünya ile bu dünya arasında bir aracı rolü üstlenmektedir.
    Tiyatro, bugün de kökenindeki bu iki eğilimin izlerini taşır, bu iki eğilim arasındaki gerilimden güç alır: Bir yanda doğa güçlerini simgesel olarak canlandırma, temsil etme işlevi; öte yanda, doğaüstü güçlerin görünmesine aracılık etme işlevi.
    Doğaya öykünme kuramına göre, tiyatronun en önemli öğesi kılık değiştirmedir.

      Forum Saati Cuma 19 Nis. - 9:30:26