Sevgi Bahçesi

Sevgi Bahçesine Hoşgeldiniz Sayın Misafirimiz,Siteye giriş yaptığınız için teşekkürler.Eğer Üye olursanız ,Forum dan daha fazla yararlanabilirsiniz.Ayrıca forumun gelişmesine katkıda bulunmuş olursunuz.

Join the forum, it's quick and easy

Sevgi Bahçesi

Sevgi Bahçesine Hoşgeldiniz Sayın Misafirimiz,Siteye giriş yaptığınız için teşekkürler.Eğer Üye olursanız ,Forum dan daha fazla yararlanabilirsiniz.Ayrıca forumun gelişmesine katkıda bulunmuş olursunuz.

Sevgi Bahçesi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yüreğine Sevgi Yağmurlarından Bir Damla Düşenlerin Forumu


    Cadılar Bayramı

    FerahBurcu
    FerahBurcu
    Süpermoderatör
    Süpermoderatör


    Mesaj Sayısı : 354
    Kayıt tarihi : 11/08/09

    Cadılar Bayramı Empty Cadılar Bayramı

    Mesaj  FerahBurcu Çarş. 19 Ağus. - 18:50:20

    Cadılar Bayramı B614003.th

    Hallowen eski bir Kelt geleneğidir. Ürünlerinin hasadını yapan çiftçiler ürüne ve ölülere şükran sunarlar. Ölüler ise siyah bir kedi biçiminde yaşama dönerler ve ele geçirecek bir ruh ararlar. Köylüler korkutucu giysiler giyer ya da korkutucu bir görüntüye bürünürlürse siyah kedinin korkup kaçacağına inanırlar. Bu Kelt geleneği, Hıristiyanlıkla birleşmiş ve Azizler Günü ile içiçe geçmiştir. Hıristiyanlık inancında hemen hemen her gün bir azize ya da azizeye adanmıştır. Bu sebeple günleri olmayan azizler için Azizler Günü ilan edilmiştir. Bu gün Cadılar Günü'ne denk gelmektedir. (Cadılar Bayramı, İngilizce'de "Hallowen Day" olarak geçer. "Hallow" eski dilde kutsal anlamına gelmektedir.) Ama daha sonradan bugünün sadece Azizler için değil ölen tüm Hıristiyanlar için anılmasına karar verilmiş ve inançlı Hıristiyanlar bugünde komşu kapılarını çalarak ölülerin ruhu için çörek istemeye başlamışlardır. Hıristiyanlıkla birleşen bu Kelt geleneği İrlandalı ve İskoç göçmenlerle Yeni Dünya'ya taşınmıştır. "Ruhları ele geçirmeye çalışan siyah kedi" miti ise çok geçmeden gelenekle ilgili olsun olmasın bir çok korku öğesini de bu geleneğe geçirmiştir. Cadılar ve vampirler bu korku öğelerinin başında gelir. Cadılar, tüm Ortaçağ Avrupası'nın "temel korku efekti" gibidir. Vampirler ise gecikmeli olarak ancak 18. yüzyılda Avrupa korku dünyasına girebilmişlerdir. Tıpkı Neil Jordan'ın "Vampirle Görüşme" filminde olduğu gibi Fransa vampirli korkuların merkezi olmuştur. Hatta 18. yüzyılda başlayan vampir avına Fransız hükümeti bile karışmıştır. Cadılar Bayramı'nda cadı ya da vampir kostümleri giymek artık bir gelenek haline gelmiştir. Tabii bu kurmaca korku, bir çok batıl inancı da beslemiştir. Cadılar Bayramı'nda gece giysileri tersinden giyip sokağa çıkanların mutlaka bir cadı ile karşılaşacağı da bu batıl inançlardan biridir. Cadılar Bayramı artık bir eğlencedir. Ne ruhları ele geçiren kediler ne de anılan azizler kalmıştır. Tarih tarihe devrilmiş, gelenek geleneği devir almıştır. Geride ise bugün, keyifli bir eğlence kalmıştır. Korkuyla eğlenmek, eğlenmekten korkmaktan daha yeğdir.



    Cadılar Bayramı...

    Kelimenin orijinali aslen Katolik Kilisesine dayanmaktadır. “Kendini tanrıya adamış olanların günü” nün biraz değiştirilmiştir biçimden köken alır. 1 kasım yani “tüm azizler” ya da “kendini tanrıya adamış olanlar günü” katoliklerin azizleri hatırlamak ve onurlandırmak adına kutladıkları gündür. Ancak m.ö. 5.yy da Seltik (?) adalarında yaz resmen 31 ekimde sona erdiği için bu gün Samhain (sow-en) yani Seltik yeni yılı olarak kutlanmıştır. Bu günle ilgili efsanelerden biri der ki; tam olarak bu gün, bir yıl once ölmüş olan tüm insanların ruhları bir sonraki yıl için canlı vücutlar ele geçirmek üzere dünyaya geleceklerdir. Bu onların ebedi yaşama kavuşmalaraı için tek şanslarıdır. Seltik halkı ayrıca bu zamanda tüm uzay ve zaman kavramlarının durduğuna böylece ruhların dünyaya rahatça girebildiklerine inanırlardı. Doğal olarak dünyada yaşamını sürdürenler ruhlarının ele geçirilmesini istememektedir. Bu yüzden 31 ekim gecesi herkes evlerini soğuk ve ruhlar için tamamen itici kılmak adına evlerindeki ateşi söndürür. Daha sonra tüm kasaba halkı hayalet vb. kostümler giyerek en vahşi hallerini takınır ve mahallede gürültülü geçit törenlerine katılırarak; ele geçirecek vücutlar arayan ruhları korkutup kasabadan uzaklaştırırlar. Ancak tüm Seltik halkının evlerindeki ateşleri söndürmelerinin, ruhları kovmak dışında daha olası bir açıklaması daha vardır. Tüm ateşlerin sönmesiyle tüm Seltik kabileleri ateşlerini ortak bir kaynaktan temin edebileceklerdir; Orta İrlanda Usinach’ta yanan Druidik Ateşi’nden… Bazıları Seltik halkının ruhlara derslerini vermek amacıyla,; ele geçirdiklerini düşündükleri insanları kazığa bağlayıp yaktıkları hikayesini anlatırken, diğerleri bunun yalnızca bir efsaneden ibaret olduğunu savunur. Romalılar ise Seltiklerin bu davranışlarını taklit ederek , onların kendilerine ait olduğunu iddia etmişlerdir. Ancak m.s. 1yy’da Romalılar Samhain’i aynı zamana denk gelen Romalı meyve ve ağaçların tanrıçası Ponoma’nn kutlamalrı gibi bazı kendi kutlamalarıyla harmanlamışlardır. Ponoma’nın sembolü elmadır; ki bu da cadılar bayramında elma için aniden ortaya çıkma geleneğimizin kökeni olarak kabul edilebilir. Bu gelenekler ve davranış şeklilleri de zamanla bazı değişimler geçirmiş ve daha ayinsel bir tarza sahip olmuşlardır. Canlı vücutları esir alan ruh inancı giderek azaldıkça; hobgoblin,hayalet ve cadı kostümlerine bürünüp kutlamalara katılmak birer gelenek haline gelmiştir. Cadılar bayramı geleneği ise Amerika’ya 1840’larda patates kıtlığından kaçan göçmen İrlandalılar tarafından getirilmiştir. Bu sıralarda Yeni İngiltere’de son moda bahçedeki çitleri yerlerinden sökmek ve kulübeleri ters çevirmek gibi bazı eşek şakalarıdır. “Kandır ve al” geleneğinin ise İrlandalı Seltiklere değil 9.yyda Avrupa’da yaygınlaşmış “ruhçuluk” adında bir gelenekten köken aldığına inanılır. 2 kasım “tüm ölü ruhlar” gününde yeni Hristiyanlar kasaba kasaba dolaşarak çaldıkları kapılardan ekmekten yapılmış “ruh kekleri” dilenirler. Ne kadar çok toplayabilirlerse ölü ruhlar için ettikleri o kadar çok dua kabul olacaktır. Yine bu zamanlarda ölen kişilerin ruhlarının bir sure daha dünyada dolaştığına inanılırdı. Toplanan keklerle kabul olan bu dualar da dünyada dolaşan ruhların cennete geçişini garantileyecekti.. “Jacko feneri” geleneği de büyük ihtimalle İrlanda halk masallarına dayanır. Masal adından da anlaşılacağı gibi Jack adında içkisi ve kurnazcılığıyla ün yapmış hatta şeytanı bir ağaca tırmanmaya zorladığına inanılan bu adamdan bahsetmektedir. Jack daha sonra şeytanın tırmandığı agaca bir hac işareti kazımış ve şeytanı ağaca hapsetmiştir. Şeytanla yaptığı anlaşmaya göre de şeytanı ancak bir koşulda serbest bırakacaktır; bundan sonra jack’i herhangi bir şey yapmaya dürtmeyecektir!!! Bu halk masalına göre jack öldükten sonra şeytani davranışları yüzünden kendisine cennetin kapıları kapatılmıştır ancak şeytanı tuzağa düşürdüğü için cehenneme de alınmamıştır. Bu duruma karşılık öbür dünyanın zifiri karanlığında yolunu bulabilmesi için şeytan Jack’e şeffaf bir camekana kapatılmış bir alev verir. Irlandalılar da aslında bu değişik biçimli camekanları “jack fenerleri” olarak kullanmaktadırlar. Ancak irlanda göçmenleri Amerikaya ulaştıkları zaman balkabaklarından daha güzel fenerler yapılabildiğini fark etmişler ve bunlara “jack fenerleri” adını vermişlerdir. Sonuç olarak bazı örgütler cadılar bayramını favori “tatilleri” seçmiş olmalarına rağmen bu gün şeytani öğretilerden doğmamıştır. Seltiklerin yeniyıl ayinlerinden ve ortaçağlı avrupalıların dua seremonilerinden doğmuştur. Günümüzde ise halen pek çok kilise çocuklar için cadılar bayramı kutlamaları düzenler ve her yıl balkabakları oyulup içlerine ışık kaynakları yerleştirilir. Sonuçta gün sadece onu gerçekten şeytanlaştırmak isteyen için şeytanidir öyle değil mi?
    En korkunç cadılar bayramı dilekleriyle!!!!!!!!!

    [img=https://2img.net/r/ihimizer/img197/4843/cadty8.th.jpg]

      Forum Saati Cuma 19 Nis. - 11:19:25