seviyorum sevmenin acı verdiğini Her sevenin sevilmediğini bile bile ... Ama yine de bir umut taşıyorum .Belki seven sevilir diye.
Her zaman gül, hayata gülücük saç, gülmeyi benimse, Çünkü senin bir gülüşün için, Koca dünyaya direnir, yaşar; gerekirse yakar, yıkarım.Kendimle beraber…
Güneşin doğduğu yerde parlayan bir ışık görürsen.Bil ki senin için yanan kalbimdir.Öyle güzeldin ki! Ama bir gün anladım yüzündeki güzelliğin ruhundan geldiğini. Öyle güzeldin ki! Anladım seni güzel gören benim gözlerimdi.
Sevgimin güzelliğiydi seni güzelleştiren.
Ufukta bir gemi görsem seni taşıyan, Mavi denize dalardım geriye bakmadan .Uçsuz bucaksız mavilikte arardım beni .Taa ki beni sende bulana kadar.
Ay yıldıza mutluluk fısıldarken.Gökyüzü sevincini yeryüzü ile paylaşırken.Ben sana bir parça mutluluk yolluyorum.içindeki umut çiçekleri hiç solmasın diye
Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır: O da geçip giden zaman...
oysa şimdi, en çok kızdığım şey zaman. Değerini bilemedim, değerini göstermedi bana, akıp gitti.ve en kötüsüde biliyorumki geri gelmesi imkansız…
Seni düşünür , seni özlerim , Sevgilerin özlemlerin derinliğinde .Ne olur kır şeytanın bacağını birkez beni hatırla , Bir sonbahar serinliğinde..
Seni sevip sevmediğim için hergün baktığın falı artık ben bakıyorum,ne güzel yakışırdı saçlarına bembeyaz papatyalar, şimdi ellerimde fal bakıp kopartma diye kızdığım yaprakları şimdi ben tek tek koparıyorum, her bir kopan yaprak yüreğimdende bir şeyler kopartıyor, aynı benim gibi soldu şimdi…
Kalbimi kırmak suya yazı yazmak kadar zordur. Kalbimi düzeltmek ise gece doğan güneşe dokunmaya benzer. Sen o suya yazı yazdın.Şimdi güneşin doğmasını bekle.
Şimdi daha iyi anlıyorum ki, Nefes almak değilmiş, yaşamak. Ateşlerde yanmak gibi bir şey, Seni severken,sensiz olmak...
Yağmur vuruyorsa pencerene,Anla ki o zaman ben ağlıyorum. Yağmur pencerene vururken ,Benim gözyaşlarım da kalbime vuruyor; Tıpkı yağmur gibi..