SEVAL&UÇKUN
HARİKA VEDE KOMİİK Bİ YAZI BEN ÇOK BEĞENDİM
:dans:
1.Sık sık olmasada bizler de ağlarız ama herkesin yanında değil sessizce kimsenin olmadığı bir ortamda eğer mekan kalabalıksa kuytu bir köşeye çekilir öyle ağlarız ben genelde ağlamak için duşu seçerim kimse ağladığımı duymasın diye açarım suyu sonuna kadar öyle ağlarım eğer bir erkek kızarkadaşının yanında ağlayabiliyorsa emin olun geçerli 1 sebebi vardır ve bir erkek gözyaşı döküyorsa yine emin olun dünya başına yıkılmıştır.
2.Bizler duygularımızı dolu dolu yaşayamayız mesela canımız çok istesede sakız çiğneyip jelibon yiyemeyiz elalem ''çocukmusun lan hırbo'' der
3.İçimizde hep çocukça 1 yanımız vardır ne kadar ağır abi ayağına yatsak da bazen öyle şeyler söyleriz veya yaparızki ortamdaki herkesi gülmekten komaya sokarız anladınız işte bütün esprileri hep erkekler yapar ben hiç espri yapabilen kız göremedim siz gördüyseniz banada söyleyin kulu kölesi olayım.. :olmus:
4.Sevdiğimiz insana laf söyletmeyiz taciz ettirmeyiz eğer birisi yanımızdaki kıza laf atarsa o an başımız döner gözlerimiz kararır koşa koşa gidilir o terbiyesiz it iki yakasından tutulur ''lağnanğuazuladğınınhiğpneytoru'' deyilip burnunun çatısına alnımızı yapıştırmak suretiyle kafa atılır.o esnada ortam ne kadar kalabalık olursa olsun mekandaki tacizcinin arkadaşlarında içten içe bir yusuf duygusu duyulur.eğer ileri atılan olursa onlarında burnu kırılır bu esnada illaki birisi emaneti çıkarıp o hengamede bacağımıza iliştirmiştir.ilkin hiçbirşey anlayamayız bir süre sonra uyluğumuzdan diz kapağımıza doğru tatlı bir sıcaklık yayılır
5.madde 4teki vukuat üzerine o mekana bir daha uğrayamayız olaki yakınından geçecek olsak karaktersiz bir şahsın ispiriklemesiyle bir anda eli sopalı ciğeri beş para etmez 30 kişi toplanır kaçmazsınız bilirsinizki kurtulma şansınız zibilyonda sıfırdır eşek sudan gelene kadar dövülürsünüz ancak ne hikmetki eşek sudan asla gelmez suratınız çarşamba pazarına döner belki gözlerinizden biri kapanmıştır belki de kolunuzu çatlatmışlardır levyeyle eğer hala yürüyebiliyorsanız çevrenizdekilerin korku dolu bakışları arasında gider birkaç günlüğüne bi arkadaşınızın yanında kalırsınız bu süre içinde kızarkadaşınızın üzülmemesi için hiçbir mesaja cevap vermezsiniz
6.tam olmasada iyileşmişsinizdir yüzünüzdeki şişler insede morluklar halen görülmektedir üstelik sağ kaşınız da kırıktır artık yeni kaşınıza alışmaya çabalarsınız ilk başlarda kendinizi çirkin bulsanızda bir süre sonra kendi kendinize ''lam olm moda lam bunlar herkes kaşını böyle yapmaya çalışıyo''deyip teselli bulursunuz hatta bir süre sonra kendinizi karizmatik ve daha yakışıklı bulmaya bile başlarsınız
7.1 hafta sonra o talihsiz olayın ardından iki fakülte arasındaki her sabah buluştuğunuz kafeye gidilir birde bakarsınız ki aslı hanım (evet kızarkadaşınız olur)kulağı küpeli saçları jöleli sıska mı sıska bi zibidiyle aynı masada kahkahalar içinde gülüşmektedir.emanetmişiniz gibi çekinerek masaya oturursunuz elemana içten içe huy kapmışsınızdır.zibidi ve aslı pek bi samimidir ve eleman sizi pek tınlamamaktadır en sonunda dayanamazsınız zira sigortalar atmıştır ''aslı kim lan bu denyo''dersiniz bu esnada denyo unvanlı şahsiyet sende kim oluyorsun retroseksüel manyaq gibilerinden size bir bakış atar.aslı ise size dönüp ''ömiier ben ilgi istiyorum artı sen çok ruhsuzsun artık dayanamıyjaam senin bu tavır koymalarına görüşmeyelim mümkünse yivrençsiin''demiştir.işte o an sanki kampüs başınıza yıkılmıştır şeytan demektedirki ''tut o sarı boyalı saçlarından..............''yok yani o kadar da değildir zira şeytan boş konuşmaktadır.kafeden efendice çıkılır
8.olan biten tam 7 yıldır sınıfarkadaşım olan kenanferhat ve murat triosuna anlatılır.çivi çiviyi söker diye nasihatte bulunularak bir alkol masası kurulur(olay ramazandan önce geçmektedir pek tabi muhafazakar bir insanız yılda sadece 2 kere içeriz yani)neyse efendim rakı su gibi akmakta ve şişede durduğu gibi durmamaktadır kadehleri yuvarladıkça ötmekte her şeyi bir bir anlatmakta anlattıkça ağlamakta ağladıkçada içimi manevi 1 huzur kaplamaktadır.şişeler tamamen boşaldıktan sonra artık kimse ağlamamakta tam aksine gülmektedir
9.ertesi gün saat 12.00 ila 13.00 arasında kalkılır kafa kelle gibi olmuştur sanki beyninizin içinde arısivrisinek ve pohböcüğü gibi envai çeşit mahlukat bızırdamaktadır yarım cattle nescafe ve yarım kutu aspirin mideye indirildikten sonra harddisk biraz düzelir arkadaşların yardımıyla kafa yıkanır ve arkadaşların yardımı olmadan sakala format atılır eskisinden daha da iyi olunmuştur artık yüzümüzde angut izlenimi veren mütebessim 1 ifadeyle okula gidilir.sınıf arkadaşlarınızdan özge merdivenleri çıkarken günaydın ömoş nabersin der kafa kaldırılır özge suratımızda geçen haftadan kalan zayiatı görüp çığlığımtırak bir sesle ''ayyyyyyy ömoş nooooldu sana ay ben kıyamam janım benim''der.o an içinizden bi ses ''lam ben antifirizin önde gideniymişim meğer'' denir
özgeyle yeni 1 mutluluğa yelken açılır yamuk yapıp yapmayacağını zaman gösterecektir
:dans:
1.Sık sık olmasada bizler de ağlarız ama herkesin yanında değil sessizce kimsenin olmadığı bir ortamda eğer mekan kalabalıksa kuytu bir köşeye çekilir öyle ağlarız ben genelde ağlamak için duşu seçerim kimse ağladığımı duymasın diye açarım suyu sonuna kadar öyle ağlarım eğer bir erkek kızarkadaşının yanında ağlayabiliyorsa emin olun geçerli 1 sebebi vardır ve bir erkek gözyaşı döküyorsa yine emin olun dünya başına yıkılmıştır.
2.Bizler duygularımızı dolu dolu yaşayamayız mesela canımız çok istesede sakız çiğneyip jelibon yiyemeyiz elalem ''çocukmusun lan hırbo'' der
3.İçimizde hep çocukça 1 yanımız vardır ne kadar ağır abi ayağına yatsak da bazen öyle şeyler söyleriz veya yaparızki ortamdaki herkesi gülmekten komaya sokarız anladınız işte bütün esprileri hep erkekler yapar ben hiç espri yapabilen kız göremedim siz gördüyseniz banada söyleyin kulu kölesi olayım.. :olmus:
4.Sevdiğimiz insana laf söyletmeyiz taciz ettirmeyiz eğer birisi yanımızdaki kıza laf atarsa o an başımız döner gözlerimiz kararır koşa koşa gidilir o terbiyesiz it iki yakasından tutulur ''lağnanğuazuladğınınhiğpneytoru'' deyilip burnunun çatısına alnımızı yapıştırmak suretiyle kafa atılır.o esnada ortam ne kadar kalabalık olursa olsun mekandaki tacizcinin arkadaşlarında içten içe bir yusuf duygusu duyulur.eğer ileri atılan olursa onlarında burnu kırılır bu esnada illaki birisi emaneti çıkarıp o hengamede bacağımıza iliştirmiştir.ilkin hiçbirşey anlayamayız bir süre sonra uyluğumuzdan diz kapağımıza doğru tatlı bir sıcaklık yayılır
5.madde 4teki vukuat üzerine o mekana bir daha uğrayamayız olaki yakınından geçecek olsak karaktersiz bir şahsın ispiriklemesiyle bir anda eli sopalı ciğeri beş para etmez 30 kişi toplanır kaçmazsınız bilirsinizki kurtulma şansınız zibilyonda sıfırdır eşek sudan gelene kadar dövülürsünüz ancak ne hikmetki eşek sudan asla gelmez suratınız çarşamba pazarına döner belki gözlerinizden biri kapanmıştır belki de kolunuzu çatlatmışlardır levyeyle eğer hala yürüyebiliyorsanız çevrenizdekilerin korku dolu bakışları arasında gider birkaç günlüğüne bi arkadaşınızın yanında kalırsınız bu süre içinde kızarkadaşınızın üzülmemesi için hiçbir mesaja cevap vermezsiniz
6.tam olmasada iyileşmişsinizdir yüzünüzdeki şişler insede morluklar halen görülmektedir üstelik sağ kaşınız da kırıktır artık yeni kaşınıza alışmaya çabalarsınız ilk başlarda kendinizi çirkin bulsanızda bir süre sonra kendi kendinize ''lam olm moda lam bunlar herkes kaşını böyle yapmaya çalışıyo''deyip teselli bulursunuz hatta bir süre sonra kendinizi karizmatik ve daha yakışıklı bulmaya bile başlarsınız
7.1 hafta sonra o talihsiz olayın ardından iki fakülte arasındaki her sabah buluştuğunuz kafeye gidilir birde bakarsınız ki aslı hanım (evet kızarkadaşınız olur)kulağı küpeli saçları jöleli sıska mı sıska bi zibidiyle aynı masada kahkahalar içinde gülüşmektedir.emanetmişiniz gibi çekinerek masaya oturursunuz elemana içten içe huy kapmışsınızdır.zibidi ve aslı pek bi samimidir ve eleman sizi pek tınlamamaktadır en sonunda dayanamazsınız zira sigortalar atmıştır ''aslı kim lan bu denyo''dersiniz bu esnada denyo unvanlı şahsiyet sende kim oluyorsun retroseksüel manyaq gibilerinden size bir bakış atar.aslı ise size dönüp ''ömiier ben ilgi istiyorum artı sen çok ruhsuzsun artık dayanamıyjaam senin bu tavır koymalarına görüşmeyelim mümkünse yivrençsiin''demiştir.işte o an sanki kampüs başınıza yıkılmıştır şeytan demektedirki ''tut o sarı boyalı saçlarından..............''yok yani o kadar da değildir zira şeytan boş konuşmaktadır.kafeden efendice çıkılır
8.olan biten tam 7 yıldır sınıfarkadaşım olan kenanferhat ve murat triosuna anlatılır.çivi çiviyi söker diye nasihatte bulunularak bir alkol masası kurulur(olay ramazandan önce geçmektedir pek tabi muhafazakar bir insanız yılda sadece 2 kere içeriz yani)neyse efendim rakı su gibi akmakta ve şişede durduğu gibi durmamaktadır kadehleri yuvarladıkça ötmekte her şeyi bir bir anlatmakta anlattıkça ağlamakta ağladıkçada içimi manevi 1 huzur kaplamaktadır.şişeler tamamen boşaldıktan sonra artık kimse ağlamamakta tam aksine gülmektedir
9.ertesi gün saat 12.00 ila 13.00 arasında kalkılır kafa kelle gibi olmuştur sanki beyninizin içinde arısivrisinek ve pohböcüğü gibi envai çeşit mahlukat bızırdamaktadır yarım cattle nescafe ve yarım kutu aspirin mideye indirildikten sonra harddisk biraz düzelir arkadaşların yardımıyla kafa yıkanır ve arkadaşların yardımı olmadan sakala format atılır eskisinden daha da iyi olunmuştur artık yüzümüzde angut izlenimi veren mütebessim 1 ifadeyle okula gidilir.sınıf arkadaşlarınızdan özge merdivenleri çıkarken günaydın ömoş nabersin der kafa kaldırılır özge suratımızda geçen haftadan kalan zayiatı görüp çığlığımtırak bir sesle ''ayyyyyyy ömoş nooooldu sana ay ben kıyamam janım benim''der.o an içinizden bi ses ''lam ben antifirizin önde gideniymişim meğer'' denir
özgeyle yeni 1 mutluluğa yelken açılır yamuk yapıp yapmayacağını zaman gösterecektir
