Sevgi Bahçesi

Sevgi Bahçesine Hoşgeldiniz Sayın Misafirimiz,Siteye giriş yaptığınız için teşekkürler.Eğer Üye olursanız ,Forum dan daha fazla yararlanabilirsiniz.Ayrıca forumun gelişmesine katkıda bulunmuş olursunuz.

Join the forum, it's quick and easy

Sevgi Bahçesi

Sevgi Bahçesine Hoşgeldiniz Sayın Misafirimiz,Siteye giriş yaptığınız için teşekkürler.Eğer Üye olursanız ,Forum dan daha fazla yararlanabilirsiniz.Ayrıca forumun gelişmesine katkıda bulunmuş olursunuz.

Sevgi Bahçesi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yüreğine Sevgi Yağmurlarından Bir Damla Düşenlerin Forumu


    Kurban ve bayramı doğru anlamak,Kurban Bayramı

    avatar
    Misafir
    Misafir


     Kurban ve bayramı doğru anlamak,Kurban Bayramı Empty Kurban ve bayramı doğru anlamak,Kurban Bayramı

    Mesaj  Misafir Paz 14 Kas. - 6:17:21

    KURBAN ÜZERİNE

    ÖNÜMÜZDEKİ hafta Kurban Bayramı'nı kutlayacağız. Hacılar Mekke ve Medine'de, bizler de ülkemizde kurban ve bayram şuurunu yeniden hatırlayacağız.

    Kurban, kesilen hayvana verilen ad olmakla beraber; Allah'a yaklaştıran veya kendisiyle Allah'a yaklaşılan şey anlamına gelir. Bütün dinlerin ortak ibadet ve ritüellerindendir. Kur'an-ı Kerim bunu anlatır (Hacc 34, 36; Kevser 2).

    Hicretin ikinci yılından itibaren peygamberimiz her yıl kurban kesmiş, gücü yeten kimselere de kesmelerini emretmiştir. Hanefiler kurbanı vacip görmüş, diğer üç mezhep ise sünnet-i müekkede (yani farz ve vacip gücünden olmamakla beraber sık sık, devamlı uygulanan ibadet) olarak kabul etmişlerdir.

    Bizler kurbanı, bayram günlerinde kesilen ve eti dağıtılan bir hayvanla ilgili işlem olarak görmüşüz yıllarca. İşin et ile ilgili olan kısmı böyle. Ama kurban şuuru çok öte anlamlar taşır. Bizler Kurban Bayramı'nda, Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail'in Yüce Allah'ın emrine tam bir itaat konusunda verdikleri başarılı imtihanın hatırasını tazeleriz. Kurbandan; Hz. İbrahim, Hz. İsmail, gönderilen kurban ve kurban işlemi dörtgeninde trajik olarak sunulan olayın çok ötesinde fedakárlık, ihlas, samimiyet anlaşılmalıdır.

    Kurbanın hedefi, bunu hatırlatmaktır. Hayvan da olsa neticede bir can alıyorsun. Ve bununla da günaha girmiyorsun. Ama Allah rızası için yapılan bu işlemin hakkını verebiliyor musun? Kestiğin kurbana layık mısın? O hayvan senden razı olacak mı? Kurban günlerinde; içindeki kin, nefret, düşmanlık, çekememezlik, zulüm, ihanet, isyan gibi menfi bütün duyguları da kurban edebiliyor musun? Hz. İsmail'in boyun eğdiği gibi sen de Yüce Allah'a boyun eğebiliyor musun? Egonu yenip, bencilliği bir kenara atıp insana, insanca muamele edebiliyor musun? Başkasının kusurundan önce kendi hatalarını görebiliyor musun? Artık hata ve günahlarından vazgeçme anlamında simgesel bir fedakárlığa hazır mısın? Kurbandan önce bütün bu soruları kendimize soralım bayram sabahı.

    Hayvan haklarını korumak adına kurbana karşı olmak yanlıştır. Zira her gün yüz binlerce hayvan kesilmektedir. Karşı olunması gereken; kurban işinin bilinçsizce, sağlık koşullarından uzak bir şekilde yerine getirilmesi olmalıdır. Kurban, ibadete aracı olan kutsal bir varlıktır. Onun özenle, saygı duyarak, hakaret etmeden, küçümsemeden, işkencesiz, sağlıklı şartlara uygun ve en az acıyla kurban edilmesi gerekir.

    Hz. Peygamber (SAV), hayvanın gözü önünde bıçağını keskinleştiren ve hayvanları birbiri önünde kesen birini gördüğünde, "Neden böyle yapıyorsun! Bu hayvanı iki kez mi öldüreceksin" buyurarak ikaz etmiştir. "Hayvana iyi davranın, eziyet etmeyin" buyurarak kurbanın incitilmemesi gerektiğini ısrarla belirtmiştir.

    Belli yaşa gelmemiş körpe hayvanların kurban olmayacağını belirterek ekolojik dengeyi korumuştur. Bu nedenle de; kasap kadar usta olmayanların kurbanımı ben yerine getireceğim düşüncesiyle hayvana eziyet etmesi günahtır, vebaldir. İslam fıkıhçıları hayvana daha az acı verecekse, şoklama ile -bu durumla ölmemek koşuluyla- hayvanların sersemletilebileceğine olur vermişlerdir.

    Kurban, kesim yerine ***ürülürken, taşınırken çok özen gösterilmeli, horlanmamalı, eziyet edilmemelidir. Bilinmeli ki, o kurbanın da bizden alacağı olabilir. O da ahirette bize hesap sorabilir. Peygamberimiz (SAV) "Her nefes alıp veren canlının hakkı ve hesabı vardır" derken buna dikkat çeker. Eskiler kesim yerine gelirken kurbanlık hayvanın gözlerini bağlayarak olabildiğince merhametli davranmışlardır. Kurbanın bir can taşıdığını, ruhu olduğunu, kendi álemlerince hayatları olduğunu unutmayalım.

    BAYRAM ÜZERİNE
    Bayram, sevinç ve güzellikleri paylaşma günleridir. Dargınlar barışmalı, yakınları, dostları, tanıdıkları ziyaret etmeli. Tanınan tanınmayan herkese selam verilmeli. Yakınlıkları, sevgileri pekiştirilmeli. Hastaneler, çocuk yurtları, yoksul evleri ziyaret edilip hediyeler verilmelidir. Çocuklar sevindirilmeli, yoksullar, kimsesizler, gücü yetmeyenler hatırlanmalı. Şehit ailelerine yalnız olmadıkları hissettirilmelidir.

    Bayram namazı ihmal edilmemelidir. Hz. Peygamber (SAV) zamanında kızlar ve kadınlar da bayram namazına katılmışlardır. Ümmü Atiyye (RA) der ki: "Bayram günlerinde biz kadınlara namaz kılmamız emredilirdi. Kadınlar, erkeklerin arka tarafında olur, onlarla birlikte tekbir getirir ve dua ederlerdi" (Buhari, İydeyn, 12). (Buradan, kadınlara bayram namazının vacip olduğu hükmü çıkarılmaz. Ancak gitmeleri tavsiye edilir.) Hz. Peygamber (SAV) bayram günü tef çalıp eğlenen insanlara karşı çıkanları gördüğünde onlara müdahale eder ve toleranslı davranır, "Bu onların bayram günüdür, onlara ilişmeyin" buyururlardı.

    Bayramda çocuklara özel bir ilgi göstermeliyiz. Sadece kendi çocuğumuza değil, bütün çocuklara. Özellikle de babasız-annesiz çocuklara. Keşke her annesiz-babasız çocuğun sembolik anlamda da olsa bir babası ve annesi olsaydı. En azından özel günlerde evine konuk etseydi. Hz. Peygamber (SAV), babası Uhud harbinde şehit düşen bir çocuğu ağlarken gördüğünde -bir bayram sabahı- başını okşamış, kucağına almış ve şöyle buyurmuştur: "Ben senin baban olayım, Aişe de senin annen olsun ister misin?"

    Kalbim çok katı diyen bir başkasına da, "Kalbinin yumuşaması ve işlerinin düzgün gitmesi için yetim başı okşa, ihtiyaçlarını gider, ona yediğinden yedir" buyurmuştur

      Forum Saati Perş. 2 Mayıs - 6:33:55