Hayata Yorgunum Bu Sabah
Bu sabah yine yaşanmış ve yaşanmamışlıklar iç içe geçmiş,
Bazen sürüklemek istersin ya hani, anılar gelmez peşinden,
Yalansız ve saf kelimelerimi sessizce ne de çok biriktirmişim,
Vakit sabah ezanı vakti,
Yüreğim yaralı,
Sevişen yalanlar tende,
Gönlüm kapanmış,
Ellerim bağlı…
Oysa hayallerim vardı umutsuzca yarınlar için sakladığım,
Nereye saklamıştım maviliklerimi gören var mı?
Kumdan kalelerim, hüzünle sevinç arasında parçalandı.
Sonbahar hayallerim mesela, yağmurda ıslanacaktım alabildiğince,
Vakit sabah ezanı vakti,
Sevda satılır mı?
Var mıdır alan?
Nafile nefesim mi?
Gözlerim kapalı…
Kalktım umutsuzca aynadaki yüzüme baktım bir başıma,
Daha sabahın seher vakti, ha gayret dedim içimden,
Anladım ki, güneşe kırılmışım, hayata yorgunum bu sabah,
Ne güneş ısıtıyor yüreğimi, ne de çiçeklerim anlıyor sessizliğimi,
Vakit sabah ezanı vakti,
Hüzün gözlerime işlemiş,
İçi boş bahaneler,
Dilim lal,
Umutlarım saklı…
Anılarımı kırılgan bir serçenin kanatlarına yüklüyorum,
Doğmamış güneşi azarlıyorum yüreğimin suskun hücrelerinde,
Gözlerimdeki yaşlar umutlarımı ıslatıyor nedensizce,
Gelincik tarlasındaki mavilerim kaybolmaya yüz tutmuş,
Vakit sabah ezanı vakti,
Geceye yakın,
Bekleyişlere tutsak,
Özleme kırgın,
Sorularım vardı…
Ağır aksak zamanın yüklediği korkularımı hapsettim yüreğime yine,
Sonu gelmeyen bekleyişlerdeki pervasızlığı keşfettim yeniden,
Oysa ömür yavaş, acılarsa bir o kadar hızlı ve dayanılmaz,
Yarınlar çoktan dün olmuş, bezirgân öpüşlerin çığlıklarında,
Vakit sabah ezanı vakti,
Hercai yürekler vefasız,
Dostluklar anlamsız,
Ağlamalar esassız,
Ruhum apayrı…
SeRDaR 04:40
26 Ağustos 2009