SEVAL&UÇKUN
Misafir Ptsi 30 Ağus. - 13:08:07Kalbinizi korumanız için 7 altın öneri!
Kalbinizi iyi besleyin
Bazı besinlerin damarlarımızda tıkanmaya yol açtığını biliyoruz. Özellikle doymuş ve trans yağlar, damar duvarındaki reaksiyon sürecini hızlandıran etkenlerin en başında geliyor. Ketçaplı, mayonezli veya kızartılmış gıdalar sadece kötü kolesterolümüz olan LDL'yi yükseltmiyor, aynı zamanda damarlarımızda yaşlanma ve bozulmalara yol açan reaksiyonların desteklenmesi için genlerimizi uyarıyorlar. Dolayısıyla sağlıklı bir yaşam için kalbimizi beslemeyi bilmemiz lazım. Özellikle içerdikleri flavonoid ve karotenoidler açısından zengin olan çilek, üzüm, kızılcık ve domates gibi kırmızı renkli meyveleri tüketmeye özen gösterin. Quercetin içeren sarımsak, zeytinyağı, omega-3 ten zengin cıvadan fakir balıklar (dil, doğal somon, yayın balığı, alabalık) ve sütsüz, yani bitter çikolata da kalbinize dost besinlerden.
Terlemekten korkmayın
Kulağa hoş gelmeyebilir belki ama uzmanlar sizin ter dökmenizi istiyorlar. Çünkü kardiyovasküler egzersizler hem büyük hem de küçük tansiyonunuzda düşmeye sebep oluyor. Ayrıca kan damarlarınızı genişleterek esnekliğini arttırıyorlar. Tansiyon hastası olmaktan kurtulmak için her gün 30 dakikalık yürüyüşünüze, haftada bir 60 dakika kardiyovasküler egzersiz de eklemeye özen gösterin. Bunu 3 ayrı 20 dakikalık seanslar halinde yapabilirsiniz.
Aspirin kullanın
Eğer 35 yaşın üzerinde bir erkek ve 40 yaşın üzerinde bir kadınsanız, doktorunuza danışarak, her gün yarım normal aspirin alabilir, hatta bunu günlük yaşantınızın rutini haline getirebilirisiniz. Çünkü yapılan pek çok araştırma, aspirinin kalp krizi riskini yüzde 36 oranında azalttığını gösteriyor. Aspirinin pıhtılaşmayı önlediği ve atar damarlardaki reaksiyonu azalttığı için yararlı olduğu düşünülüyor. Aklınızda bulunsun, mide rahatsızlığı ve yanmaya yol açmaması için aspirin öncesinde ve sonrasında yarım bardak ılık su (haplar ılık suda daha hızlı çözünür) için.
Sigarayı çöpe atin!
Sigara içmiyor, fakat içilen bir ortamda çalışıyor veya yaşıyorsanız, bu bile sizi yaşlandırır. Sigara içilen bir odada 1 saat geçirmek 4 adet sigara içmeye denk düşüyor. Yapılan çalışmalara göre; sigara, tansiyonunuzda yükselmeye, kanınızda pıhtılaşma eğilimine, iyi kolesterol düzeyinizin düşmesine ve damar sertliğine yol açıyor. Bu nedenlerin her biri de kalp-damar hastalıktan için risk faktörü sayılıyorlar.
Duygularınızla kalbinizi yaşlandırmayın
Duygularınızı saklamaya çalışsanız da bir yerlerde kendilerini mutlaka gösterirler. Yapılan bir çalışmada, uykusuzluk ve iştahsızlık gibi düşük ve orta düzeyli depresyon belirtileri gösteren kişilerin kendilerinin mutlu olduğu zamanlara göre atar damar sertleşmesiyle ilgili bulguları daha çok gösterdiği tespit edilmiş. Ve bu, tabi ki yanında kalp krizi ve inmeyi beraberinde getiriyor. Dolayısıyla bu sorunla başa çıkmanız gerekiyor. İlaç desteği alabilirsiniz ama tabi ki her şey ilaç da değil. Stresten uzak durmak çok zor olsa da strese bağlı öfkenizi kontrol etmeyi öğrenmelisiniz. Aklınızda bulunsun, hafif-orta dereceli depresyona fiziksel aktivite, düzgün uyku, dengeli beslenme ve alkolden uzak durmak iyi gelebiliyor
Diş ipinden yararlanın
Diş hekimleri ve doktorlar ne kadar önerseler de birçoğumuz halen diş ipi kullanmıyoruz. Oysa diş hekimleri, diş çürüklerini önlemede fırçalamadan daha iyi olduğunu savunuyorlar. Aynı zamanda diş ipinin bir diğer faydası da enflamasyona yol açan bakterileri öldürdüğü için kalp hastalıklarını önlemesi. Ancak diş ipini doğru kullandığınız takdirde!
Beslenmenize takviyeler ekleyin
Birçok diyet destek ürünü piyasada bulunuyor. Fakat hangileri ne kadar gerekil veya öneriliyor bunları bilmek gerekiyor. Risk faktörlerinizin belirlenmesi sonrasında doktorunuz destek almanıza karar verebilir. Herkese önerilen, suda çözünen Co-Enzyme Q10 ve vitamin B5'in yanı sıra, risk faktörlerine göre folik asit, vitamin B6, vitamin B12, D vitamini, D-riboz ve diğer antioksidanları doktorunuza danışarak kullanabilirsiniz.
Kalbinizi iyi besleyin
Bazı besinlerin damarlarımızda tıkanmaya yol açtığını biliyoruz. Özellikle doymuş ve trans yağlar, damar duvarındaki reaksiyon sürecini hızlandıran etkenlerin en başında geliyor. Ketçaplı, mayonezli veya kızartılmış gıdalar sadece kötü kolesterolümüz olan LDL'yi yükseltmiyor, aynı zamanda damarlarımızda yaşlanma ve bozulmalara yol açan reaksiyonların desteklenmesi için genlerimizi uyarıyorlar. Dolayısıyla sağlıklı bir yaşam için kalbimizi beslemeyi bilmemiz lazım. Özellikle içerdikleri flavonoid ve karotenoidler açısından zengin olan çilek, üzüm, kızılcık ve domates gibi kırmızı renkli meyveleri tüketmeye özen gösterin. Quercetin içeren sarımsak, zeytinyağı, omega-3 ten zengin cıvadan fakir balıklar (dil, doğal somon, yayın balığı, alabalık) ve sütsüz, yani bitter çikolata da kalbinize dost besinlerden.
Terlemekten korkmayın
Kulağa hoş gelmeyebilir belki ama uzmanlar sizin ter dökmenizi istiyorlar. Çünkü kardiyovasküler egzersizler hem büyük hem de küçük tansiyonunuzda düşmeye sebep oluyor. Ayrıca kan damarlarınızı genişleterek esnekliğini arttırıyorlar. Tansiyon hastası olmaktan kurtulmak için her gün 30 dakikalık yürüyüşünüze, haftada bir 60 dakika kardiyovasküler egzersiz de eklemeye özen gösterin. Bunu 3 ayrı 20 dakikalık seanslar halinde yapabilirsiniz.
Aspirin kullanın
Eğer 35 yaşın üzerinde bir erkek ve 40 yaşın üzerinde bir kadınsanız, doktorunuza danışarak, her gün yarım normal aspirin alabilir, hatta bunu günlük yaşantınızın rutini haline getirebilirisiniz. Çünkü yapılan pek çok araştırma, aspirinin kalp krizi riskini yüzde 36 oranında azalttığını gösteriyor. Aspirinin pıhtılaşmayı önlediği ve atar damarlardaki reaksiyonu azalttığı için yararlı olduğu düşünülüyor. Aklınızda bulunsun, mide rahatsızlığı ve yanmaya yol açmaması için aspirin öncesinde ve sonrasında yarım bardak ılık su (haplar ılık suda daha hızlı çözünür) için.
Sigarayı çöpe atin!
Sigara içmiyor, fakat içilen bir ortamda çalışıyor veya yaşıyorsanız, bu bile sizi yaşlandırır. Sigara içilen bir odada 1 saat geçirmek 4 adet sigara içmeye denk düşüyor. Yapılan çalışmalara göre; sigara, tansiyonunuzda yükselmeye, kanınızda pıhtılaşma eğilimine, iyi kolesterol düzeyinizin düşmesine ve damar sertliğine yol açıyor. Bu nedenlerin her biri de kalp-damar hastalıktan için risk faktörü sayılıyorlar.
Duygularınızla kalbinizi yaşlandırmayın
Duygularınızı saklamaya çalışsanız da bir yerlerde kendilerini mutlaka gösterirler. Yapılan bir çalışmada, uykusuzluk ve iştahsızlık gibi düşük ve orta düzeyli depresyon belirtileri gösteren kişilerin kendilerinin mutlu olduğu zamanlara göre atar damar sertleşmesiyle ilgili bulguları daha çok gösterdiği tespit edilmiş. Ve bu, tabi ki yanında kalp krizi ve inmeyi beraberinde getiriyor. Dolayısıyla bu sorunla başa çıkmanız gerekiyor. İlaç desteği alabilirsiniz ama tabi ki her şey ilaç da değil. Stresten uzak durmak çok zor olsa da strese bağlı öfkenizi kontrol etmeyi öğrenmelisiniz. Aklınızda bulunsun, hafif-orta dereceli depresyona fiziksel aktivite, düzgün uyku, dengeli beslenme ve alkolden uzak durmak iyi gelebiliyor
Diş ipinden yararlanın
Diş hekimleri ve doktorlar ne kadar önerseler de birçoğumuz halen diş ipi kullanmıyoruz. Oysa diş hekimleri, diş çürüklerini önlemede fırçalamadan daha iyi olduğunu savunuyorlar. Aynı zamanda diş ipinin bir diğer faydası da enflamasyona yol açan bakterileri öldürdüğü için kalp hastalıklarını önlemesi. Ancak diş ipini doğru kullandığınız takdirde!
Beslenmenize takviyeler ekleyin
Birçok diyet destek ürünü piyasada bulunuyor. Fakat hangileri ne kadar gerekil veya öneriliyor bunları bilmek gerekiyor. Risk faktörlerinizin belirlenmesi sonrasında doktorunuz destek almanıza karar verebilir. Herkese önerilen, suda çözünen Co-Enzyme Q10 ve vitamin B5'in yanı sıra, risk faktörlerine göre folik asit, vitamin B6, vitamin B12, D vitamini, D-riboz ve diğer antioksidanları doktorunuza danışarak kullanabilirsiniz.
