Sevgi dolu, ancak sevginin yürekte saklandığı bir ailede yetişmişti genç kız. Sevginin dile vurulması gerektiğini düşünmemişti hiç.... Seviyorum demeye ihtiyacı varmıydı ? Babası zaten biliyordu, minik kızının kendisini sevdiğini. Kendisi de duymamıştı babasından. Sevgisi hep içindeyi, hareketlerindeydi ama dilde değil. Bunun eksikliğini duyduğunda ise çok geç kalmıştı. Utanıyordu artık. İnsan babasına seni seviyorum diyemezdi. SENİ SEVİYORUM; bu aileden olmayan birine , belkide haketmeyen birine kolay söylenebilirdi ama insanın babasına söylemesi utanılacak bişey olduğunu düşünüyordu.Utanıyordu; ah bi bir kere deseydi babasına , gerisi gelecekti biliyordu... Seni seviyorum dedikleri tek tek yok olmuştu hayatından. Haketmemişlerdi bu sevgiyi, hatta seni seviyorum kelimesini. Anlamı bile basitleşmişti bu kelimenin. Oysa hep yanında olan canı gibi sevdiği babasına söyleyememişti. Sırf söyleyememek değildi hırsı. Dokunamıyordu babasına .Sadece bir kere elini tutmuştu babası. Çok acı çekiyordu genç kız, ufak bir operasyon sırasında babasını yanında istemişti.Elini tutmuştu babası,sıkıca. Sanki eli kuvveti olmuştu kızın. Acısını hafifletmişti.... Bir kez tutmuştu elini.... Her gece dua etti genç kız; Tanrım babamın elini tutmam için, ona sevgimi haykırmam için yardım et. Onun kolunda, gururla yürümek istiyorum. Kimi zaman unuttuğuda oluyordu bu duayı ama tanrı biliyordu ve bir fırsat yaratacaktı onun için. buna emindi.... Ve bir gece babasının hastalanmasına şahit oldu genç kız. Birden bire değil yavaş yavaş hastalanmasının her anını gördü. Babasının kolunun uyuştuğunu farketti önce, hastaneye götürene kadar yavaş yavaş gelen felcin her dakikasına şahit oldu. Hıçkırarak ağlarken, babasının koluna girdiğini ve onun elini tuttuğunu hatırlıyordu...... Hastaneyi inletircesine ağlamaları engellememişti felci. Neden Tanrım, neden şimdi, neden böyle bir zamanda? Haykırışlarını duyanlar ettiği duayı bilemezlerdi ki..... günler boyu ağlamaları dinmedi. Seni seviyorum demesini duymadı babası belki ama Tanrı duymuştu ve babasını genç kıza bağışlamıştı belli ki.... bundan sonra babasına, hakeden kişiye söyledi genç kız sevdiğini. Utanmadan, grurula söyledi. Babam bu duygularımı belki hiç bilmedi. Ama ben herkesten çok hakediyordum ona sevgimi söylemeyi. Ve en çok o hakediyordu benim sevgimi
alinti