Sevgi Bahçesi

Sevgi Bahçesine Hoşgeldiniz Sayın Misafirimiz,Siteye giriş yaptığınız için teşekkürler.Eğer Üye olursanız ,Forum dan daha fazla yararlanabilirsiniz.Ayrıca forumun gelişmesine katkıda bulunmuş olursunuz.

Join the forum, it's quick and easy

Sevgi Bahçesi

Sevgi Bahçesine Hoşgeldiniz Sayın Misafirimiz,Siteye giriş yaptığınız için teşekkürler.Eğer Üye olursanız ,Forum dan daha fazla yararlanabilirsiniz.Ayrıca forumun gelişmesine katkıda bulunmuş olursunuz.

Sevgi Bahçesi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yüreğine Sevgi Yağmurlarından Bir Damla Düşenlerin Forumu


    İlk yardım gerektiren Durumlar!!!

    Admin(Uçkun)
    Admin(Uçkun)
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1556
    Kayıt tarihi : 10/08/09
    Lakap : Yönetici

    İlk yardım gerektiren Durumlar!!! Empty İlk yardım gerektiren Durumlar!!!

    Mesaj  Admin(Uçkun) Çarş. 12 Ağus. - 23:33:42

    İlk yardım gerektiren Durumlar!!! Komapo10


    İLKYARDIM GEREKTİREN ÖZEL DURUMLAR VE HASTALIKLAR

    Bayılma
    Diyabetes Mellitus (şeker hastalığı)
    Epilepsi (sara)
    Kalp Krizi
    Felç
    Bayılma

    Aniden ortaya çıkan dolaşım yetmezliğine bağlı olarak, beynin kısa süreli kansız kalması sonucu görülen geçici bilinç kaybıdır. Nedeni; açlık, kan basıncının düşmesi, beklenmedik bir olay veya herhangi bir şeyle karşılaşma, aşırı sevinç ya da üzüntü, uzun süre havasız ve kapalı ortamda bulunma vb, olabilir.
    İlkyardım:
    * Kişi, hemen sırt üstü yatırılarak ayakları yükseğe kaldırılır (şok pozisyonu verilir ),
    * Sıkı giysiler gevşetilir, kapalı ortamdaysa açık havaya çıkarılır,
    * Yüzüne su serpilebilir, bu uyarı sonucunda kişi daha çabuk kendine gelir,
    * Uyarıcı olarak hoş olan (kolonya) veya hoş olmayan (soğan kokusu vb ) kokular
    koklatılabilir,
    *Kişi kendine geldiğinde hemen ayağa kaldırılırsa yine bayılacağı için önce oturtulur.
    İçecek bir şeyler verilir (açlıktan bayılmışsa şekerli içecekler, tansiyon düşüklüğü
    veya aşırı sıcak ve terleme söz konusu ise tuzlu ayran tercih edilmelidir).
    *Eğer 5 dakikaya kadar kişi halen kendine gelmemişse mutlaka hastaneye götürülmelidir.

    Diyabetes Mellitus (şeker hastalığı)

    Halk arasında kısaca şeker hastalığı olarak bilinen diyabetes mellitus’ta , kandaki şeker düzeyinin düşmesi veya yükselmesi sonucu ilk ve acil yardım gerektiren sorunlar görülebilir. Bu sorunlar: kandaki şeker oranının yükselmesi sonucu ortaya çıkan hiperglisemi ile kandaki şeker oranının düşmesi sonucu ortaya çıkan hipoglisemi ‘dir. Hipoglisemi, hiperglisemiden çok daha tehlikeli olup kısa sürede(10 dakika – 2 saat gibi ) hastanın kaybedilmesine neden olabilir. Çünkü, beynin düzenli ve belirli miktarda şekere (glukoza) gereksinimi vardır. Şeker azaldığında beyin enerjisiz kalacağından beyin hücrelerinde harabiyet başlar (solunum durduğunda beynin oksijensizliğe ancak 4-6 dakika dayanabildiği gibi şekersizliğe de uzun süre dayanamaz.). Kişide açlık belirtileri normal bir insandakinden daha hızlı ortaya çıkabilir. Kişi kısa sürede kendini kaybedebilir (bilinç düzeyinde değişiklik: sinirlilik, bilinç bulanıklığı, bilincin giderek kapanması gibi). Bunun için hemen tablodaki hipoglisemi bulgularından biri veya birkaçı bir arada görülmeye başlanmışsa, kişi içebilecek durumdaysa şekerli sıvılar içirilir ya da ağzına şeker verilir. Bilinci kapanmışsa, dişleri ile yanak arasına kolay eriyen cinsten şeker yerleştirilerek hemen hastaneye götürülmelidir.
    Hiperglisemide kandaki şeker uzun saatler (6-12 saat) içinde yükselirken tablodaki belirtiler görülebilir. Bilinci kapalı değilse, herhangi bir ilkyardıma gerek yoktur, kişi en kısa zamanda hastaneye götürülmelidir.


    Diyabetik acillerde ayırt edici belirti ve bulgular:
    Kan şeker düzeyi
    Hipoglisemi (şeker azalmıştır)
    Hiperglisemi (şeker artmıştır)
    Nabız
    Dolgun, hızlı
    Zayıf, hızlı
    Solunum
    Yüzeysel
    Derin, iç çekmeli
    Bilinç düzeyi
    Baygınlık hali ve / veya
    hızla gelişen bilinç kaybı
    Yavaş yavaş gelişen bilinç kaybı
    Nefes
    Koku yoktur
    Çürük elma / aseton gibi kokar
    Diğer bulgular
    Baş ağrısı, ürperme, konfüzyon
    (şaşkınlık), saldırganlık (sinirli)
    davranışlar

    Cilt
    Soğuk, nemli, soluk
    Kızarık, kuru



    İlkyardım:
    * Hipoglisemi gelişiyorsa, kişiye hemen bir kesme şeker verilir. Veya kişi kendisi
    içebilecek durumdaysa, şekerli içecekler (varsa kola, meyve suları da olabilir)
    içirilir. Kişinin durumu verilen şekere rağmen kötüleşiyorsa vakit kaybedilmeden mutlaka hastaneye götürülmelidir. Diyabetli kişiler, hipoglisemi olasılığına karşı yanlarında şeker, şekerli bisküviler bulundurmalıdır.
    * Hiperglisemi, yavaş geliştiğinden hastaneye kadar yetiştirilebilir, ilkyardım gerektirmez. Hastanın bilinci kapanmak üzere veya kapalıysa, soluk yolu açıklığı sağlanarak hastaneye götürülmelidir.

    Epilepsi (sara)

    Beyindeki elektriksel aktivitenin geçici olarak durması veya bozulması sonucu, kişinin kasılması ve bilincinin kaybolması olayına epilepsi denilmektedir. Nöbetler çeşitli şekillerde görülebilir; kişi otururken dalıp gidebileceği gibi, kasılmalar da olabilir. Nedeni kalıtımsal olabileceği gibi, kafa yaralanmaları, beyinde kanamalar, tümörler, iltihaplar sonucu da ortaya çıkabilir. Ancak nedeni saptanamayan epilepsiler de oldukça yaygındır.
    İlkyardım:
    * Kişinin kendini yaralamaması için tedbir alınır; yatırılır, dilini ısırmaması için çene kenetlenmemişse, dişlerinin arasına bir şey konur (mendil, kalem vs gibi). METAL ZARAR VERECEĞİNDEN KULLANILMAMALIDIR.
    * Başını ve kollarını ritmik olarak bir yerlere vuruyorsa battaniye, ceket vb malzemelerle desteklenerek kendisini yaralaması engellenir.

    YAPILMAYACAK ŞEYLER:
    * Hastanın yumruk şeklindeki ellerini zorla açmaya çalışmak;
    * Soğan keserek veya pamuğa kolonya damlatarak ağzına veya burnuna kapatmak, bu çok sakıncalıdır çünkü bu şekilde kişinin nefes alması önlenerek kendine gelmesi engellenmektedir.
    ** Epilepside uyarıya gereksinim yoktur, çünkü olay dolaşımdan ve beyindeki elektriksel aktivitenin geçici bozulmasından kaynaklanmaktadır. Bu gibi durumlarda uyarının hiçbir yararı yoktur, hatta zararlı olabilmektedir.
    * Elinizi dişleri arasına kaptırmayın, sizin elinizi kolunuzu kavramasına izin vermeyin aksi halde sizde zarar görürsünüz.


    UYARICI MADDELER SADECE BAYILMALARDA KULLANILIR,
    EPİLEPSİDE ASLA KULLANILMAZ!
    Kalp Krizi

    Kalbi besleyen koroner arterlerin çeşitli nedenlerle kalbi besleyememesi sonucu ortaya çıkan tabloya kalp krizi denilmektedir. Angina pektoris veya akut myokard enfarktüsü şeklinde ortaya çıkabilir. Arterin daralması nedeniyle, fiziksel aktivite, ruhsal stres veya aşırı soğuk sonucunda kalbin artan oksijen ihtiyacı karşılanamayacağı için kalp kasında gerekli kasılma olamayacaktır, dolayısıyla da kriz meydana gelecektir. Buluğ çağından 90 yaşına kadar kalp krizi geçirilebilirse de yaş ilerledikçe kalp krizine yatkınlık artar..
    Enfarkt(üs), kan desteğinin kesilmesine bağlı doku ölümüdür.
    Kalp krizi; kandaki kolesterol düzeyinin yükselmesi, sigara, alkol, stres, yüksek tansiyon, şişmanlık, hareketsizlik gibi kontrol edilebilir nedenlerle; yaş, cinsiyet, kalıtım, diabet vs gibi kontrol edilemeyen nedenler sonucu ortaya çıkabilir.
    ANGİNA PEKTORİS: Kalp, bir süre gereksiniminden az oksijenle beslenmek, zorunda kalırsa, kişinin soluğunu kesecek kadar şiddetli göğüs ağrısı olur, bu ağrıya angina pektoris denir. Ağrı genellikle sternum (göğüs kemiği) arkasında hissedilir; kola (özelikle sol kola), çeneye, epigastriuma (karnın üst orta bölgesine) yayılır.
    AKUT MYOKARD ENFARKTÜSÜ: Koroner arterin, arterioskleroza(damar sertliğine) bağlı olarak daralması veya kan pıhtısı ile tıkanması sonucunda bu arterle beslenen kalp kasına giden oksijen yetersiz kalacağından, myokard kası görevini yerine getiremez; yeterince kanın vücuda pompalanamadığı bu tabloya, akut myokard enfarktüsü (AMI) denir.

    Kalp krizinde ayırt edici Özellikler:

    Ağrının özellikleri

    ANGİNA PEKTORİS
    AKUT MYOKARD ENFARKTÜSÜ
    Şiddeti
    Hafiften orta şiddete doğru
    Dehşete düşürecek kadar yoğun
    Süresi
    Genelde 3-5 dakika sürer
    Saatlerce sürebilir
    Hazırlayıcı etkenler

    Egzersiz, soğuk hava, stres
    Dinlenme anında da görülebilir

    Giderme yolları
    Dinlenme
    Dinlenme ile geçmez
    Nitrogliserin
    (İsordil, 5mg, dilaltı)
    Genellikle ağrıyı giderir
    Ağrıya etkisi yoktur
    Diğer belirtiler


    Genelde yoktur
    Dispne (nefes darlığı), bulantı, kusma, aşırı terleme, baş dönmesi, ölüm korkusu


    İlkyardım:
    Angina pektoriste:
    * Hasta mutlaka hemen dinlen(diril) melidir; yürüyorsa durmalı, oturtulmalı veya
    yatırılmalıdır. Mümkünse hareket ettirilmemelidir. Hasta sakinleştirilmelidir.
    * Sıkı giysiler gevşetilir.
    * Dilaltı nitrogliserin (isordil, 5 mg ) verilir.
    * Gerekiyorsa (solunum ve kalp durmuşsa) CPR yapılır.
    * Hastaneye götürülür ( mümkün olduğunca az hareket ettirilerek ).

    Akut myokard enfarktüsünde:
    * Hastanın ağrısının ve korkusunun giderilmesi önemlidir
    * Hasta sırtüstü yatırılır ve hareket ettirilmez,
    * Hastanın solunum sıkıntısı varsa, baş yükseltilir
    * (Mümkünse oksijen verilir 2 lt/dk gidecek şekilde)
    * Mutlaka hastaneye götürülür.
    * Gerekiyorsa (solunum ve kalp durmuşsa) CPR yapılır.

    ** Kalp krizi sonucu görülen kalp durmalarında, hemen kalp masajı başlatılır ve sağlık kuruluşuna kadar sürdürülürse kişinin döndürülme şansı yükselecektir.
    **Endişeli hastanın sakinleştirilmesi ve hastanın hareketinin kısıtlanması kalbin yükünün azaltılması açısından önemlidir.

    Felç

    Genelde, beyni besleyen kan damarlarının yırtılması veya tıkanması gibi nedenlerle, beyindeki kanlanmanın bozulması sonucu ortaya çıkan bir tablodur. Özellikle yüksek tansiyonlu kişilerde görülme sıklığı yüksektir. İlkyardımda iki şekilde değerlendirebiliriz:

    Hafif felç: Beyni besleyen küçük kan damarlarının hasarı ile oluşur. Genelde, bilinç kaybı yoktur ve bulgular zarar gören bölümle ilgilidir.
    Belirtileri:
    - Baş ağrısı, şaşkınlık hali (konfüzyon), kulak çınlaması, baş dönmesi;
    - Hasar arttıkça, konuşmada hafif güçlük, hafıza bozuklukları, kişilik değişmesi, kol veya bacakta uyuşma, ilerleyen güçsüzlük.
    İlkyardım:
    * Hasta kazalara ve fiziksel etkilere karşı ( düşme, çarpma, ateş, sıcak, soğuk ve kesici aletler , vb.) korunur.
    * Hemen hastaneye götürülür.
    Ağır Felç:
    Belirtiler:
    - Bilinç kaybı
    - Vücutta tek (ya da çift) taraflı paralizi (güç kaybı) veya pleji (kuvvet kaybı)
    - Solunum ve yutma güçlüğü
    - Mesane ve barsak kontrolünün kaybı (inkontinans)
    - Konuşma güçlüğü, uyku hali
    - Gözbebekleri (pupiller) büyüklüğünde farklılık (anizokori)
    İlkyardım:
    * ABC sürekli kontrol edilir ve devamlılığı sağlanır.
    * Kusma olasılığına karşı yan yatırılarak (özellikle felç gelişen kol tarafına yatırılarak) hastaneye götürülür. Bilinçsiz hastanın yan yatırılmasına, özellikle de başın, kusmuk veya sekresyonun dışarı akabileceği şekilde yana çevrilmesi pozisyonuna koma pozisyonu adı verilmelidir



    KOMA:
    İnsanlar çevrelerindeki uyarıları beş duyu (görme, işitme, koklama, tatma, dokunma duyuları) ile algılayıp, olaylara uygun tepki gösterirler; örneğin, ağrılı uyaranları uzaklaştırmayı sağlayan refleksler gibi. Çimdiklediğiniz kişi hemen tepki olarak elinizi uzaklaştırmaya çalışır. Oysa bilinci kapanmış hastalarda beş duyu ile algılama ortadan kalkar. Derin uyku halindeki, bilinci kapanmış hasta ağrılı uyaranlara bile tepki veremez. Bu nedenle bu durumdaki kişiler bir çok bakımdan tehlike altındadır. Bilinç kaybına neden olabilecek yüzlerce nedenden hangisi sebep olursa olsun, koma kişinin en çok yardıma muhtaç olduğu bir durumdur.
    Bilinci kapalı kişi:
    * Yardım isteyemez.
    * Dikkatli değerlendirilmeyecek olursa hastanın öldüğü sanılabilir.
    * Nedene yönelik tahmin hayat kurtarıcı olabilir.
    * Kolayca zarar görebilir
    * Solunum yolu tıkanabilir.
    * Hasta kusabilir ve kusmuk soluk yolunu tıkayabilir.
    *Gözünü yabancı cisimlerden korumasını sağlayan refleks mekanizması ortadan kalkmıştır.
    * Öğürme refleksi ya da öksürük mekanizması çalışmayabilir.

    BİLİNCİ KAPALI HER KİŞİNİN SOLUNUM YOLUNUN KAPALI OLDUĞU KABUL EDİLMELİDİR.

    Bu durumda ABC kontrol edilir. Soluk yolunun açıklığının devamı sağlanır. Bilinç kaybının çeşitli nedenleri olabilir; kafaya gelen darbeler, beyindeki kanamalar, iltihaplar (menenjit vs), tümörler, bazı ilaçların veya alkolün aşırı alınması, siroz, üremi, diyabet (şeker hastalığı) vs.

    İlkyardım:
    * ABC sürekli kontrol edilir (gerekiyorsa suni solunum, kalp masajı yapılır )
    * Soluk alıyorsa,koma pozisyonunda yatırılır,
    * Hastaneye götürülür
    * Bilinci kapalı kişilerin üzerine soğuk su dökülmesi, şamarlanması, sarsılması (özellikle beyin kanaması veya kafa travmasında) tehlikeli olabileceğinden, bu gibi davranışlardan kesinlikle kaçınılmalıdır.

    Komanın nedenini teşhis etmeye yardımcı olabilecek özellikler:
    - Nefesi ALKOL kokuyorsa, alkol komasında olabilir
    - Nefesi ASETONveya ÇÜRÜK ELMA gibi kokuyorsa, şeker koması (hiperglisemi, diyabet) olabilir.
    - Eğer hastanın cebinde tegretol, dilantin, gibi epilepsi ilaçları varsa veya içtiği biliniyorsa epileptik koma olabilir.
    - Hastanın cebinde veya çevrede boş ilaç şişesi varsa, ilaç zehirlenmesi akla gelebilir.
    - Hastanın kollarında iğne izleri varsa, aşırı doz uyuşturucu kullanımı söz konusu olabilir.


    En son Administrator tarafından Ptsi 28 Eyl. - 17:37:17 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
    Admin(Uçkun)
    Admin(Uçkun)
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1556
    Kayıt tarihi : 10/08/09
    Lakap : Yönetici

    İlk yardım gerektiren Durumlar!!! Empty İlk Yardım - Parmak, Kol, Kürek ve Bacak Kırıklarında İlk Müdahale

    Mesaj  Admin(Uçkun) Salı 18 Ağus. - 1:27:33

    Evet arkadaşlar daha önceden başlayan ilk yardım dizimize parmak kol,kürek bacak kırıklarında ilk müdahale ve ilgili hususlar ile devam ediyoruz.Herkesin okuması ve ileriki günlerde de bilgilerini tazelemesi dileğiyle.

    Parmak Kırıklarında İlk Yardım:

    -Kırık olan parmak altına parmak genişliğinde bir tahta ya da eğer elinde varsa hazır dar bir alüminyum şerit (atel) koyarak sarınız. Gerekirse kırık parmağı; yandaki sağlam parmağa plasterle ya da sargı bezi ile sararak tespit ediniz.
    -Kırık tarafı kalp seviyesinin üzerinde tutunuz.
    -Kırık yer üzerine buz koyunuz.
    -Parmaktaki yüzük kesilerek çıkarılmalıdır. (yüzük nedeniyle şişlik olur. Yüzük parmağı sıkarak kangrene çevirebilir.)
    -Hastaneye gönderiniz.

    Kol Kırıklarında İlk Yardım:

    -Kazanın olduğu yerde yaralının ceketini çıkarmadan, kırık olan tarafın elini karşı omuza gelecek şekilde kolu göğüs üzerine koyunuz ve göğüse sarınız.
    -Ön kolu da üçgen sargı bezi ya da tülbentle boyuna asınız.
    -Eğer elinizde tespit için hazır gereçler (atel) ya da tahta, kalın karton varsa kol ya da ön kolun her iki yüzüne bunları uygulayınız. Gömleğinizden yırttığınız bezlerle, kravat, eşarp ya da sargı bezi ile kırık yerinin yukarısından ve aşağısından bağlayınız.
    -Kolu göğüs üzerine koyup başka bir eşarp ya da üçgen sargı ile sarınız.
    -Ön kolu da üçgen sargı, tülbent ya da eşarp ile boyuna asınız.
    -Kırık yer üzerine buz koyunuz. Bilezik varsa çıkarınız.

    Kürek ve Köprücük Kemiği Kırıklarında İlk Yardım:

    -Kırık tarafın koltuk altına ufak bir pamuk topağı ya da katı bir bez koyup kolu eşarp ya da tülbentle boyuna asınız.
    -Kırık yer üzerine buz koyunuz.
    -Yaralıyı oturur durumda ve ambulansla hastaneye gönderiniz.
    -Eğer üçgen sargı ya da eşarp yoksa yaralı elinizi ceketinizin iki düğmesi arasından içeri sokup aynı taraf ceket eteğini yukarı kaldırıp iğneleyiniz.
    -Bir omuz üzerinden gelen sargıyı (katlanmış bir tülbent) karşı taraf koltuk altından geçirip arkada bağlayınız. Diğer sargı ile yanı işlemi karşı tarafa yapıp arkadan birbiri ile ve ilk sargının uçları ile düğüm ediniz. Bunları yaparken omuzları arkaya doğru çekiniz.

    Bacak Kırıklarında İlk Yardım:

    -Bacakta kırık varsa kaza yerinde yaralının pantolonunu çıkarmaya çalışmayınız.
    -Eğer yara varsa pantolonun dikiş yerinden sökünüz ya da kesiniz. Yara üzerine temiz mendil ya da pansuman koyup üzerinden sarınız. Böylece açık bir kırıkta yaradan mikropların girmesini önlemiş ve kanamanın durmasını sağlamış olursunuz.
    -Eğer elinizde uzun tahta ya da kalın karton varsa uzun olanını dışta ayak bileğinden bele kadar, kısa olanını da iç tarafta ayak bileğinden kasığa gelecek şekilde bacağın her iki yanına yerleştiriniz.
    -Ayak bileğinin üzerinden diz altından ve üstünden gömlek parçası, eşarp, kravat ya da sargı bezi ile bağlayınız.
    -Eğer elinizde tespit için araç-gereç varsa içine katlanmış bez ya da pamuk koyup bacağı yavaşça yerleştiriniz, sonra bunun üzerinden sarınız.
    -Eğer elinizde tespit için hiçbir araç-gereç yoksa kırık olan bacağı sağlam bacağa sararak tespit ediniz.
    -Kırık yara üzerine havluya sarılı buz koyunuz.
    -Sırtüstü yatar durumda ve sedye ile hastaneye gönderiniz.
    Admin(Uçkun)
    Admin(Uçkun)
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1556
    Kayıt tarihi : 10/08/09
    Lakap : Yönetici

    İlk yardım gerektiren Durumlar!!! Empty Kırık, Çıkık ve Burkulma *

    Mesaj  Admin(Uçkun) Salı 18 Ağus. - 1:31:18

    Kırık, Çıkık ve Burkulma *

    --------------------------------------------------------------------------------

    Hazırlayan : Ankara Tabip Odası İlkyardım Komisyonu

    Kırıklarda İlkyardım
    Çıkıklarda İlkyardım
    Burkulmada İlkyardım
    Yüksekten düşen, üzerine bir cisim düşen, trafik kazası geçiren kazazedelerde kırık, çıkık ve burkulmalara sıklıkla rastlanır. Kırıklar, büyük kemik kırıklarında görülebilen iç kanamalar dışında, hayatı doğrudan tehdit etmeyen olaylardır. Bununla birlikte, hatalı yaklaşımlar sonucu bir boyun ya da omurga kırığı olan kazazede felç kalabilir, kol yada bacak kemiği kırık bir kazazedede kol ve bacak damarları ve sinirleri kesilip durum ağırlaşabilir, yerine takma çabası içine girilen omuz çıkığı ameliyatla dahi düzelemeyecek hale gelebilir.
    Kırık, çıkık, burkulma gibi kemik ve eklemi ilgilendiren olaylarda ilkyardımcının temel hedefi, sorunlu vücut uzantısı ya da bölümünü hareketsiz hale getirerek, kazazedenin durumunun kötüleşmesini önlemek, ağrısız ve güvenli bir şekilde naklini sağlamaktır.

    Kırıklarda İlkyardım
    Kemik bütünlüğünün çarpma ya da düşme sonucu ortadan kalkmasına kırık denir. Kırık kemik parçaları cildi delerek dışarıya çıkmış ise buna açık kırık, cilt sağlam ise kapalı kırık olarak tanımlanır.

    Aşağıdaki maddelerin birkaçının varlığında kırıktan şüphelenmek gerekir.

    - Düşme, üzerine düşme, çarpma tarif edilmesi
    - Sorunlu bölgede hareketle ya da temasla çok şiddetlenen ağrı
    - İlgili vücut bölümünde şekil bozukluğu, simetrinin kaybolması
    - Kırılma sırası ya da sonrasında kırık sürtünme sesinin duyulmuş olması
    - Kırık bölgesinde şişlik, morarma ,
    - Kol ya da bacakta kısalma
    - Eklem olmayan bir yerde, eklem varmış gibi açılaşma olması
    - Deriyi parçalamış kırık kemik ucunun dışarıdan görülmesi
    - Hareket kısıtlılığı ya da hiç hareket ettirememe
    - İlgili bölgede hissetmede azalma, uyuşma, karıncalanma
    - Dolaşımda aksama sonucu soğuma

    Kırığı olan, ya da kırık şüpheli kazazedeye ilkyardım uygularken, aşağıdaki ilkelere uymak gerekir:

    - Kırık olmadığına kanaat getirilmiş bir kazazede kesinlikle yerinden oynatılmamalıdır. Kırık bölgenin hareket ettirilmesi sonucu kırık parçanın keskin kenarı etrafındaki bir damar ya da siniri kesebilir, kas dokusunu zedeleyebilir.
    - Kazazedenin oturması ya da sağa sola kımıldamasına izin verilmez, kırık şüpheli bölge hareketsizleştirilmeden taşıma yapılmaz.
    - Kaza ortamında hayatı tehdit eden bir zararlı etkenin bulunmadığı her durumda kırığa müdahale bulunduğu ortamda yapılır.
    - Kırık açık kırık şeklinde ve kopuk kemik parçaları görünüyorsa parçalara dokunulmaz.
    - Kırıklı uzvun bileğinden nabız ve bölgede kanama olup olmadığı kontrol edilmelidir.
    - Açık kırıklarda görünen kemik parçasını içeri sokmaya, kemik uçlarım birleştirmeye, kol ya da bacakta bozulmuş şekli düzeltmeye çalışmamak gerekir.
    - Kırıkla beraber kanama-şok belirtileri varsa öncelikle bunlara müdahale edilir.
    - Boyun kırıklarında hatalı taşıma ve gereksiz hareketler omurilik zedelenmesi sonucu tüm vücutta felçle sonuçlanabilir. Boynun desteklenmesi ve hareketsizleştirme hayati önem taşır.
    - Başa gelen darbeden sonra burun ve kulaktan su gelmesi; gözlük şeklinde morarma, bayılma, uyku hali, nabız ve solunum zayıflaması, gözbebeklerinde büyüklük farkı, püskürür tarz kusma, kafa kemiklerinde çökme şeklinde şekil bozukluğu varsa; kafatasında kırıkla beraber beyinde de sıkıntı var denektir. Acilen kazazedenin nakli gerekir.
    - Sorunlu bölgenin hareketsizleştirilmesi, yani tespit edilmesi ağrıyı azaltacak, kırık uçlarının çevre dokuları zedelemesini önleyerek, kırık uçların birbirinden ayrılması ya da deriden dışarı çıkmasına engel olacaktır. Böylece iyileşme de daha kolay olacaktır.
    - Tespit işlemi, kırık kemikleri ilgilendiren iki eklemin sert-uzun bir cismin yardımıyla hareketsiz hale getirilmesidir. Bu amaçla kullanılacak standart malzemenin bulunmadığı yerlerde ilkyardımcı pratik çözümler aramalıdır. Bir dal parçası, katlanmış gazeteler, karton kutular, baston ya da şemsiye atelle tespitte, kazak-ceket gömlek vb. eşyalar askı ile tespitte, kemer, kravat, gömlek kolu gibi eşyalar sargı olarak kullanılabilir. Hiçbir malzeme bulunamaz ise kazazedenin sağlam bacağı kırık bacağa atel olabilir
    Kol ve Bacakta kırık
    Çıkıklarda İlkyardım
    Bir eklemi meydana getiren kemiklerden birinin, bir dış etki sonucu normalde bulunduğu yerden ayrılmasına çıkık denir. Eklem bağlarının normalde izin vermeyeceği bir harekete zorlanan kemik bağları, aralayarak ya da yırtarak yerinden uzaklaşır.
    - Eklemin ve vücut uzantısının görünümünde bozukluk
    - Ağrı nedeniyle kısıtlanmış ya da tamamen ortadan kalkmış hareket
    - Hassasiyet ve şişlik görülmesi çıkık düşündürmelidir.

    Çıkmış bir kemiği, eklem boşluğuna ancak yetkili ve deneyimli bir kişi yeniden yerleştirebilir. Yetkisiz kişilerce yapılan denemeler ise damar-sinir sıkışmalarına, eklem bağlarının düzelemeyecek ölçüde tahrip olmasına, sık sık çıkığın tekrar etmesine (alışkanlık çıkığı) neden olabilir. İlkyardımcın görevi, yetkili ve deneyimli bir sağlıkçıya ulaşana kadar çıkık eklem bölgesini hareketsiz hale getirmektir. Bu amaçla askı, atel ve sargı uygulamaları
    yapılır

    Burkulmada İlkyardım
    Eklem bağlarının kopması, ya da kısmen zedelenmesine burkulma denir. Ağrı, hassasiyet, şişlik ve morluk görülebilir. Zorlanan eklem buz torbası ve benzer uygulamalarla soğutulur. Varsa, elastik bandaj uygulanarak şişlik önlenmeye çalışılır. Zedeli eklem kullanılmadan ve hareket ettirilmeden, mümkünse yukarıda tutularak taşınır.

      Forum Saati Ptsi 20 Mayıs - 17:07:40