Sevgi Bahçesi

Sevgi Bahçesine Hoşgeldiniz Sayın Misafirimiz,Siteye giriş yaptığınız için teşekkürler.Eğer Üye olursanız ,Forum dan daha fazla yararlanabilirsiniz.Ayrıca forumun gelişmesine katkıda bulunmuş olursunuz.

Join the forum, it's quick and easy

Sevgi Bahçesi

Sevgi Bahçesine Hoşgeldiniz Sayın Misafirimiz,Siteye giriş yaptığınız için teşekkürler.Eğer Üye olursanız ,Forum dan daha fazla yararlanabilirsiniz.Ayrıca forumun gelişmesine katkıda bulunmuş olursunuz.

Sevgi Bahçesi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yüreğine Sevgi Yağmurlarından Bir Damla Düşenlerin Forumu


    Yani tribünler, Devletin Tetikçisi mi?

    FerahBurcu
    FerahBurcu
    Süpermoderatör
    Süpermoderatör


    Mesaj Sayısı : 354
    Kayıt tarihi : 11/08/09

    Yani tribünler, Devletin Tetikçisi mi? Empty Yani tribünler, Devletin Tetikçisi mi?

    Mesaj  FerahBurcu Cuma 16 Ekim - 17:26:05

    Türkiye spor tarihinde Cumhurbaşkanı’nın bir futbol kulübünün amigolarıyla oturup konuştuğu ve onlara yol yordam öğrettiği başka bir örnek var mıdır acaba?..
    Biliyorsunuz, Ermenistan maçı için Abdullah Gül, Bursalı Teksasların amigolarıyla bizzat görüştü; onlara statta ne yapılması, ne yapılmaması gerektiğini uzun uzun anlattı.
    Haksız sayılmazdı.
    Böylesine hassas bir dönemde, onca emek verdiği sürecin, tribündeki birkaç kendini bilmezin atacağı bir cisim ya da sloganla kesilmesine göz yumamazdı.
    Ama Bursa’daki milli maçın tam bir “devlet kontrolü altında” yapılması, akıllarda bir yığın soru işareti bıraktı.
    * * *
    İlk soru şu:
    Devlet isteyince stadyumlarda şiddeti, kötü tezahüratı, küfrü, hatta açılacak bayrakları, atılacak sloganları, söylenecek şarkıları denetleyecek, hatta belirleyecek durumdaysa niye bunu hep yapmıyor?
    Yoksa yapıyor mu?
    Bazı maçlarda kanın gövdeyi götürdüğü, tribünlerden en ağır küfürlerin, en sivri cisimlerin yağdırıldığı ve kolluk güçlerinin işe karışmadığı hatırlanınca akla bu soru geliyor:
    Acaba devlet bazen seyirciyi serbest bırakıp bazen taşkınlığına göz mü yumuyor?
    Öyleyse bunun kararını neye göre veriyor?
    Diplomatik ilişkilerin durumuna göre mi?
    Kendisinin dışarıda gördüğü muameleye göre mi?
    Yani tribünler, devletin tetikçisi mi?* * *

    Aynı soruları bir de tribünler açısından sormakta yarar var:
    Futbol seyircisi, devletin bir düdüğüyle topa basıp küfrünü yutan, sloganını unutan, bayrağını evde bırakan sadık yurttaşlar topluluğu mudur?
    Vilayet “O bayrak getirilmeyecek, bu tişört giyilmeyecek, şu şarkı söylenecek” dediği zaman, “Emredersin amirim” diyerek hazır ola geçen, 657’ye tabi bir heyet midir?
    “Küfre, şiddete, ırkçılığa müdahale tamam; ama hangi şarkıyı söyleyeceğime ben karar veririm” diyemeyecek kadar pasif bir kitle midir?
    Seyircinin istendiğinde tam kontrol altında tutulabilmesi, diğer örneklerde tribünleri çığırından çıkaranın, en azından çıkmasına göz yumanın da aynı irade olduğu ihtimalini akla getirmez mi?
    Yani futbolun, kamu otoritesi istediği ya da en azından görmezden geldiği için kana, şiddete, küfre bulandığını düşündürmez mi?
    * * *
    Doğrusu, ben baştan beri böyle düşünenlerdendim.
    İki hafta önce Diyarbakırsporluları “PKK dışarı” diye kovalayan hırçın Bursaspor seyircisinin dün gece Ermeni milli takımını çiçekler ve Sarı Gelin türküsüyle karşılar hale gelivermesi, iki tavrın da “telkinle” yaptırıldığı hissini veriyor.
    Ermenistan’la açılım süreci devrede olmasa ya da Erivan’da Gül’e kötü davranılsa herhalde Teksaslar böyle zapturapt altına alınmayacaktı.
    O halde sahalarda barış için bu “ayarın” her maçta verilmesini mi bekleyeceğiz?
    Bundan sonra bir maçta olay çıktığında “Niye yaptırdılar? Neden göz yumdular?” diye sorarsak haksız mıyız?


    Can Dündar / Milliyet


    Sayfayı hazırlıyan manolya41

      Forum Saati Paz 19 Mayıs - 15:47:11