MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
1881 yılında Selanik’te doğdu. İlk öğrenimini ve askerî öğrenci olarak orta öğreniminin bir kısmını Selanik’te yaptı. Manastır Askerî Lisesi’ni bitirdi.1902 yılında Kara Harp Okulu’ndan, 1905 yılında Harp Akademisi’nden mezun oldu.Orduda çeşitli vazifeler aldı. 1913 yılında Sofya’da Ataşe Militer olarak bulundu.
Birinci Dünya Harbi sırasında, Çanakkale Muharebelerinde, Tümen Komutanı olarak görev yapıı. 1916 yılından itibaren, Doğu ve Güney cephelerinde Kolordu ve Ordu Komutanlığı yaptı. Bitlis ve Muş’u düşman işgalinden kurtaran kuvvetlerin başındaydı. Filistin ve Suriye cephelerinde görev aldı.
Mondros Mütarekesi’nden sonra Sevr Anlaşması hükümlerine dayanılarak ülkenin yabancılar tarafından işgali üzerine, son Osmanlı padişahı Vahdettin Han tarafından Anadolu’ya gönderildi.19 Mayıs 1919′da Samsun’a çıkarak Türk millî mücadelesini başlattı.Amasya Genelgesi, Sivas ve Erzurum Kongrelerini topladı. Askerî görevlerinden istifa ederek 23 Nisan 1920′de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni topladı. Meclis Başkanı seçildi.5 Ağustos 1921′de Başkomutanlık görevini üstlenerek Anadolu’nun Yunan işgalinden kurtarılması için mücadeleye devam etti. Sakarya Meydan Savaşı’nı kazandı. 19 Eylül 1921′de Meclis tarafından kendisine Mareşal ve geleneksel Gazi ünvanı verildi.
26 Ağustos 1922′de işgalci Yunan kuvvetlerine karşı Büyük Taarruz’u başlattı. Beş gün sonra 30 Ağustos 1922′de de Başkomutanlık Meydan Savaşı’ nı kazanıldı.Lozan Barış Konferansı’ndan sonra, 11 Ağustos 1923′de toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yeniden Başkan olarak seçildi. 9 Eylül 1923′de kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanlığı’ na seçildi.
29 Ekim 1923′de Cumhuriyet’in ilân edildiği gün, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Dört dönem üst üste seçildi.10 Kasım 1938′de öldü.
FATİH SULTAN MEHMET
Fatih Sultan Mehmed 29 Mart 1432 de Edirne de doğdu. Babası Sultan İkinci Murad, annesi Huma Hatun dur. Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir padişahtı. Devrinin en büyük ulemalarından birisiydi ve yedi yabancı dil bilirdi. Alim, şair ve sanatkarları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi. Hocalığını da yapmış olan Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed in en çok değer verdiği alimlerden biridir. Fatih Sultan Mehmed, gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir komutan ve idareciydi. Yapacağı işlerle ilgili olarak en yakınlarına bile hiçbir şey söylemezdi. Fatih Sultan Mehmed okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça ya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı. Bilime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmed yabancı ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul a getirtirdi. Nitekim Astronomi bilgini Ali Kuşçu kendi döneminde İstanbul a geldi. Ünlü Ressam Bellini yi de İstanbul a davet ederek kendi resmini yaptırdı. Şair ve açık görüşlüydü. Fatih Sultan Mehmed 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat 25 sefere katıldı. Azim ve irade sahibiydi. Temkinli ve verdiği kararları kesinlikle uygulayan bir kişiliği vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu önlemek için ileri atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi.
20 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan İkinci Mehmed, İstanbul u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunu ortadan kaldırarak Fatih ünvanını aldı. Hz.Muhammed in (S.A.V) hadisi şerifinde müjdelediği İstanbul un fethini gerçekleştiren büyük komutan olmayı da başaran Fatih Sultan Mehmed, yüksek yeteneği ve dehasıyla dost ve düşmanlarına gücünü kabul ettirmiş bir Türk hükümdarıydı. Orta Çağ ı kapatıp, Yeniçağ ı açan Cihan İmparatoru Fatih Sultan Mehmed, Nikris hastalığından dolayı 3 Mayıs 1481 günü Maltepe de vefat etti ve Fatih Camii nin yanındaki Fatih Türbesi ne defnedildi.
GENÇ OSMAN (1604 - 1622)
Sultan Genç Osman, 3 Kasım 1604 yılında İstanbul da dünyaya geldi. Babası Birinci Ahmed, annesi Mahfiruz Haseki Sultandır. Mahfiruz Haseki Sultan Rum dur. Sultan Genç Osman 14 yaşında iken, amcası Sultan Birinci Mustafa nın tahttan indirilmesi üzerine Osmanlı tahtına oturdu. Annesi onun yetişmesi için çok titiz davrandı. Sultan Genç Osman iyi bir terbiye ve tahsil gördü. Arapça, Farşça, Latince, Yunanca ve İtalyanca gibi doğu ve batı dillerini klasiklerinden tercüme yapabilecek kadar güzel öğrendi. Çok güzel bir yüzü olan Genç Osman, zeki, enerjik, atılgan, cesur ve gözü pek bir padişahtı.
Sultan Genç Osman, Fatih Sultan Mehmed devrine kadar yapıldığı gibi saray dışından, Şeyhülislam Es ad Efendinin ve Pertev Paşa nın kızları ile evlendi. Yavuz Sultan Selim devrinden itibaren padişah saray dışından evlenmediği için bu davranış önemli bir değişiklik oldu. Kendisine planlarını uygulayacak bir sadrazam bulamadı.
Tarihte eşine az rastlanır bir şekilde tahtan indirilerek, Yedikule zindanlarında boğularak şehit edilen Sultan Genç Osman, babası Sultan Birinci Ahmed in Sultanahmed Camii nin yanındaki türbesine defnedildi. Tahta çıkar çıkmaz devlet erkanı içindeki üst düzey yetkilileri değiştiren, müderris ve kadıların atanma yetkilerini şeyhülislamdan alan Sultan Genç Osman çok yenilikçi bir padişahtı.
Padişah otağının Üsküdar a kurulacağı günden bir gün önce Yeniçeriler Süleymaniye de toplandılar. Ayaklanan yeniçeriler saraya girip bazı devlet adamlarını öldürdüler. Yeniçeri ve sipahileri ikna etmek isteyen Sultan Genç Osman, yeniçeri ağalarını merhamete getirmeye çalıştı. Ancak bunda başarılı olamadı. Yerine kardeşi Sultan Birinci Mustafa ikinci kez tahta çıkarıldı. İsyancılar o an için Sultan Genç Osman ı öldürülmesini düşünmüyorlardı. Ancak Sultan Genç Osman ın ne kadar dirayetli bir padişah olduğunu bilen isyanın elebaşları padişahın Yedikule zindanlarına götürülüp orada öldürülmesini istediler. Sultan Genç Osman sekiz tane cellata kahramanca karşı koymasına rağmen boğularak şehit edildi.
Sultan Genç Osman ın naaşı, ertesi gün Sultanahmed Camii nde kılınan cenaze namazında sonra Sultan Ahmed Camii nde babasının türbesine defnedildi. Sultan Genç Osman ın şehit edilmesi Anadolu da bazı isyanların çıkmasına sebep oldu. Osmanlı halkı padişahın şehit edilmesini hiçbir zaman hazmedemedi. Sultan Genç Osman, gençliğinin en güzel günlerinde tahta çıkmış ve hep milletinin iyiliği için çalışmış, azim ve irade sahibi bir padişahtı. Ancak gençliği ve tecrübesizliği kendisine bu hazin sonu hazırladı.
CENGİZHAN
1167 yılında doğdu. Moğol Kağanı ve Moğol Devleti nin kurucusudur. Asıl adı Temuçin’dir. Temuçin, 13 yaşlarında iken, babasını kaybetti. Henüz küçük olduğundan, kabilesi, onu bırakıp Tayciutlar’a katılmak istedi. Annesi Helün Hatun, binbir çaba ile kabilenin küçük bir bölümünü geri çevirebildi. Nice güçlük ve sıkıntıya rağmen, varlıklarını sürdürebildiler. Bütün bu olaylar sırasında, Temuçin’deki önderlik yetenekleri kendisini belli ediyordu.
Cengiz, han olduktan sonra Çin’deki Kitün/Chin Sülalesi nin, kuzey sınırlarında Tatarlar’a karşı giriştiği bir harekete katıldı ve Tatarlar ezildi. Ona göre Tatarlar, atalarına kötülük edip, ölümüne neden olmuşlardı. 1202’te Tatar kabileleri ile savaştı ve onları yendi.
Cengiz Han, Moğolistan’ın tek gücü durumuna gelmişti. 1206 İlkbaharı nda, Onon Irmağı boylarında bir kurultay toplandı. Bu kurultay, bütün kabilelerin temsilcileri Han Cengiz’i, bakanlığa (Kağan) getirdiler. Cengiz unvanı da bu sırada verilmiş olmalıdır.
Cengiz Kağan, Çin’den batıya giden ticaret yolunu denetimlerinde tutan Tangutlar’la savaştı. 1209’da kendisi de sefere katıldı. Başkent Ning-hia düşmediyse de, Tangutlar denetim altına alındı. Cengiz Kağan, Asya’nın doğusunda büyük bir güç olarak ortaya çıkarken, Orta Asya’nın kudretli devleti de Harezmşahlar’dı. İki ülke arasında birçok elçiler gidip gelmişti. Cengiz, iki ülke arasında özellikle ticaretin gelişmesinden yana olduğunu belirtmiş, Harezmşah tan gelen kervan mallarını uygun fiyatlarla satın almıştı.
Cengiz, 1218’de bir kaç elçisi dışında tamamı Müslüman olan tacirlerin yönettiği 450 kişilik bir kervan hazırlatıp gönderdi. Cengiz’in Moğollar’ı tek bir devlet altında toplaması sonucu, eski Göktürk topraklarındaki bazı Türk Boylarının Batı’ya doğru göçü başlamıştır.
Asya’daki dinler mücadelesinde, Cengiz’in Şaman inancında olmasına karşın, siyasal açıdan İslamiyet’e yakınlaşmasıyla İslamiyet’e destek sağlamıştır.
Cengiz’le birlikte Asya’nın iktisadi yaşamı da değişime uğramıştır. Ülkelerarası ticaret yeni boyutlar kazanmış, sınırlar ve gümrükler ortadan kalkmıştır. Asya’da tek bir devletin egemen olmasıyla, Asya’nın batısı ile doğusu arasındaki ticari ilişkiler gelişmiştir. Cengiz Han, 1227 yılında ölmüştür.
İSMET İNÖNÜ
1884 yılında İzmir de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas ta tamamladı. Bir yıl Sivas ta Mülkiye İdadisi nde okuduktan sonra, 1897 yılında İstanbul daki Mühendishane İdadisi ne gitti. 1901 de Mühendishane-i Berri-i Hümayun a (topçu okulu) giren İsmet İnönü, bu okulu 1903 te topçu teğmeni olarak bitirdi. 1906 da Erkân-ı Harbiye Mektebi ni birincilikle bitirerek kurmay yüzbaşı rütbesiyle Edirne deki 2. Ordu nun 8. Alay ında bölük komutanlığına atandı.
1908 de kolağası oldu ve 31 Mart Olayı (13 Nisan 1909) olarak bilinen ayaklanmayı Selanik ten gelerek bastıran Hareket Ordusu nda görev aldı.
1910-1913 yılları arasında Yemen İsyanı nın bastırılması harekâtına katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle yapılan anlaşmalarda başarılı hizmetleri ve meslekî özellikleriyle dikkati çekti. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi nde Kolordu Komutanı olarak ****** le birlikte çalıştı ve yıllardır süren dostlukları ile devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti. Suriye Cephesi nde savaştı; Millî Mücadele sırasında ****** ün en yakın silâh arkadaşı olarak çalıştı.
23 Nisan 1920 de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ne Edirne milletvekili olarak katılan İsmet Bey, 3 Mayıs ta İcra Vekilleri Heyeti nde Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili oldu.
Albay İsmet Bey, mebusluk ve bakanlık da uhdesinde kalarak Garp Cephesi Komutanlığı görevine getirildi. Kuruluş aşamasındaki düzenli ordu ile Çerkes Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı. Ocak ve Nisan 1921 de I. ve II. İnönü savaşlarında Yunan ilerlemesini durdurdu.
İnönü zaferleri, Ulusal Ordu ya güven duyulmasını sağladı, Ulusal Kurtuluş Hareketini yürütenlere moral ve güç verdi.
Birinci İnönü Savaşı sonunda tuğgeneral rütbesine yükseldi.
Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz dan sonra kazanılan zafer üzerine Mudanya Ateşkes toplantısında Büyük Millet Meclisi ni temsil etti. Lozan Barış Konferansı na Dışişleri Bakanı ve Türk heyeti başkanı olarak katıldı.
Görüşmeler sırasında Ulusumuzun çıkarlarını titizlikle savunan ve koruyan İsmet İnönü, 24 Temmuz 1923 te Türkiye Cumhuriyeti nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tanınmasını sağlayan Lozan Antlaşması nı imzaladı.
Cumhuriyetin ilânından sonra 1923-1924 yıllarında ilk hükûmette Başbakan olarak görev aldı, aynı zamanda Halk Fırkası Genel Başkan Vekilliği ni üstlendi. 1934 te Soyadı Yasası çıktığında ****** ün verdiği İnönü soyadını alan İsmet Paşa, Başbakanlık görevini 1924-1937 yılları arasında da sürdürdü.
İnönü, ****** devrimlerinin gerçekleştirilmesinde ve Türkiye Cumhuriyeti nin sağlam temeller üzerine oturtulmasında ****** ün en yakın çalışma arkadaşıydı.
****** ün ölümünden sonra 1938 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Cumhurbaşkanlığı nın yanı sıra CHP Genel Başkanlığı na da getirildi. CHP nin 26 Aralık 1938 de toplanan I. Olağanüstü Kurultay ında partinin "değişmez genel başkan"ı seçildi. Ayrıca kendisine "Milli Şef" sıfatı verildi.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye yi savaş felâketinin dışında tutmayı başardı. Savaştan sonra çok partili siyasî rejime geçilmesinde en büyük destek oldu.
1950 genel seçimlerinden sonra CHP iktidarı Demokrat Parti ye bırakırken, İsmet İnönü de Cumhurbaşkanlığı ndan ayrıldı ve 1960 yılına kadar Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı olarak siyasî yaşamını sürdürdü. 27 Mayıs harekâtından sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi ve 10 Kasım 1961 tarihinde Başbakanlığa atandı.
1965 yılında bu görevden ayrıldıktan sonra milletvekili olarak siyasî yaşamını sürdürdü. 1972 de Parti Genel Başkanlığı ve milletvekilliğinden istifa ederek, 25 Aralık 1973 de ölünceye kadar Anayasa gereğince Cumhuriyet Senatosu tabiî üyeliği görevinde bulundu.
1916 yılında Mevhibe Hanım la evlenen İsmet İnönü üç çocuk babasıydı.
1881 yılında Selanik’te doğdu. İlk öğrenimini ve askerî öğrenci olarak orta öğreniminin bir kısmını Selanik’te yaptı. Manastır Askerî Lisesi’ni bitirdi.1902 yılında Kara Harp Okulu’ndan, 1905 yılında Harp Akademisi’nden mezun oldu.Orduda çeşitli vazifeler aldı. 1913 yılında Sofya’da Ataşe Militer olarak bulundu.
Birinci Dünya Harbi sırasında, Çanakkale Muharebelerinde, Tümen Komutanı olarak görev yapıı. 1916 yılından itibaren, Doğu ve Güney cephelerinde Kolordu ve Ordu Komutanlığı yaptı. Bitlis ve Muş’u düşman işgalinden kurtaran kuvvetlerin başındaydı. Filistin ve Suriye cephelerinde görev aldı.
Mondros Mütarekesi’nden sonra Sevr Anlaşması hükümlerine dayanılarak ülkenin yabancılar tarafından işgali üzerine, son Osmanlı padişahı Vahdettin Han tarafından Anadolu’ya gönderildi.19 Mayıs 1919′da Samsun’a çıkarak Türk millî mücadelesini başlattı.Amasya Genelgesi, Sivas ve Erzurum Kongrelerini topladı. Askerî görevlerinden istifa ederek 23 Nisan 1920′de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni topladı. Meclis Başkanı seçildi.5 Ağustos 1921′de Başkomutanlık görevini üstlenerek Anadolu’nun Yunan işgalinden kurtarılması için mücadeleye devam etti. Sakarya Meydan Savaşı’nı kazandı. 19 Eylül 1921′de Meclis tarafından kendisine Mareşal ve geleneksel Gazi ünvanı verildi.
26 Ağustos 1922′de işgalci Yunan kuvvetlerine karşı Büyük Taarruz’u başlattı. Beş gün sonra 30 Ağustos 1922′de de Başkomutanlık Meydan Savaşı’ nı kazanıldı.Lozan Barış Konferansı’ndan sonra, 11 Ağustos 1923′de toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yeniden Başkan olarak seçildi. 9 Eylül 1923′de kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanlığı’ na seçildi.
29 Ekim 1923′de Cumhuriyet’in ilân edildiği gün, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Dört dönem üst üste seçildi.10 Kasım 1938′de öldü.
FATİH SULTAN MEHMET
Fatih Sultan Mehmed 29 Mart 1432 de Edirne de doğdu. Babası Sultan İkinci Murad, annesi Huma Hatun dur. Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir padişahtı. Devrinin en büyük ulemalarından birisiydi ve yedi yabancı dil bilirdi. Alim, şair ve sanatkarları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi. Hocalığını da yapmış olan Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed in en çok değer verdiği alimlerden biridir. Fatih Sultan Mehmed, gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir komutan ve idareciydi. Yapacağı işlerle ilgili olarak en yakınlarına bile hiçbir şey söylemezdi. Fatih Sultan Mehmed okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça ya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı. Bilime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmed yabancı ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul a getirtirdi. Nitekim Astronomi bilgini Ali Kuşçu kendi döneminde İstanbul a geldi. Ünlü Ressam Bellini yi de İstanbul a davet ederek kendi resmini yaptırdı. Şair ve açık görüşlüydü. Fatih Sultan Mehmed 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat 25 sefere katıldı. Azim ve irade sahibiydi. Temkinli ve verdiği kararları kesinlikle uygulayan bir kişiliği vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu önlemek için ileri atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi.
20 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan İkinci Mehmed, İstanbul u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunu ortadan kaldırarak Fatih ünvanını aldı. Hz.Muhammed in (S.A.V) hadisi şerifinde müjdelediği İstanbul un fethini gerçekleştiren büyük komutan olmayı da başaran Fatih Sultan Mehmed, yüksek yeteneği ve dehasıyla dost ve düşmanlarına gücünü kabul ettirmiş bir Türk hükümdarıydı. Orta Çağ ı kapatıp, Yeniçağ ı açan Cihan İmparatoru Fatih Sultan Mehmed, Nikris hastalığından dolayı 3 Mayıs 1481 günü Maltepe de vefat etti ve Fatih Camii nin yanındaki Fatih Türbesi ne defnedildi.
GENÇ OSMAN (1604 - 1622)
Sultan Genç Osman, 3 Kasım 1604 yılında İstanbul da dünyaya geldi. Babası Birinci Ahmed, annesi Mahfiruz Haseki Sultandır. Mahfiruz Haseki Sultan Rum dur. Sultan Genç Osman 14 yaşında iken, amcası Sultan Birinci Mustafa nın tahttan indirilmesi üzerine Osmanlı tahtına oturdu. Annesi onun yetişmesi için çok titiz davrandı. Sultan Genç Osman iyi bir terbiye ve tahsil gördü. Arapça, Farşça, Latince, Yunanca ve İtalyanca gibi doğu ve batı dillerini klasiklerinden tercüme yapabilecek kadar güzel öğrendi. Çok güzel bir yüzü olan Genç Osman, zeki, enerjik, atılgan, cesur ve gözü pek bir padişahtı.
Sultan Genç Osman, Fatih Sultan Mehmed devrine kadar yapıldığı gibi saray dışından, Şeyhülislam Es ad Efendinin ve Pertev Paşa nın kızları ile evlendi. Yavuz Sultan Selim devrinden itibaren padişah saray dışından evlenmediği için bu davranış önemli bir değişiklik oldu. Kendisine planlarını uygulayacak bir sadrazam bulamadı.
Tarihte eşine az rastlanır bir şekilde tahtan indirilerek, Yedikule zindanlarında boğularak şehit edilen Sultan Genç Osman, babası Sultan Birinci Ahmed in Sultanahmed Camii nin yanındaki türbesine defnedildi. Tahta çıkar çıkmaz devlet erkanı içindeki üst düzey yetkilileri değiştiren, müderris ve kadıların atanma yetkilerini şeyhülislamdan alan Sultan Genç Osman çok yenilikçi bir padişahtı.
Padişah otağının Üsküdar a kurulacağı günden bir gün önce Yeniçeriler Süleymaniye de toplandılar. Ayaklanan yeniçeriler saraya girip bazı devlet adamlarını öldürdüler. Yeniçeri ve sipahileri ikna etmek isteyen Sultan Genç Osman, yeniçeri ağalarını merhamete getirmeye çalıştı. Ancak bunda başarılı olamadı. Yerine kardeşi Sultan Birinci Mustafa ikinci kez tahta çıkarıldı. İsyancılar o an için Sultan Genç Osman ı öldürülmesini düşünmüyorlardı. Ancak Sultan Genç Osman ın ne kadar dirayetli bir padişah olduğunu bilen isyanın elebaşları padişahın Yedikule zindanlarına götürülüp orada öldürülmesini istediler. Sultan Genç Osman sekiz tane cellata kahramanca karşı koymasına rağmen boğularak şehit edildi.
Sultan Genç Osman ın naaşı, ertesi gün Sultanahmed Camii nde kılınan cenaze namazında sonra Sultan Ahmed Camii nde babasının türbesine defnedildi. Sultan Genç Osman ın şehit edilmesi Anadolu da bazı isyanların çıkmasına sebep oldu. Osmanlı halkı padişahın şehit edilmesini hiçbir zaman hazmedemedi. Sultan Genç Osman, gençliğinin en güzel günlerinde tahta çıkmış ve hep milletinin iyiliği için çalışmış, azim ve irade sahibi bir padişahtı. Ancak gençliği ve tecrübesizliği kendisine bu hazin sonu hazırladı.
CENGİZHAN
1167 yılında doğdu. Moğol Kağanı ve Moğol Devleti nin kurucusudur. Asıl adı Temuçin’dir. Temuçin, 13 yaşlarında iken, babasını kaybetti. Henüz küçük olduğundan, kabilesi, onu bırakıp Tayciutlar’a katılmak istedi. Annesi Helün Hatun, binbir çaba ile kabilenin küçük bir bölümünü geri çevirebildi. Nice güçlük ve sıkıntıya rağmen, varlıklarını sürdürebildiler. Bütün bu olaylar sırasında, Temuçin’deki önderlik yetenekleri kendisini belli ediyordu.
Cengiz, han olduktan sonra Çin’deki Kitün/Chin Sülalesi nin, kuzey sınırlarında Tatarlar’a karşı giriştiği bir harekete katıldı ve Tatarlar ezildi. Ona göre Tatarlar, atalarına kötülük edip, ölümüne neden olmuşlardı. 1202’te Tatar kabileleri ile savaştı ve onları yendi.
Cengiz Han, Moğolistan’ın tek gücü durumuna gelmişti. 1206 İlkbaharı nda, Onon Irmağı boylarında bir kurultay toplandı. Bu kurultay, bütün kabilelerin temsilcileri Han Cengiz’i, bakanlığa (Kağan) getirdiler. Cengiz unvanı da bu sırada verilmiş olmalıdır.
Cengiz Kağan, Çin’den batıya giden ticaret yolunu denetimlerinde tutan Tangutlar’la savaştı. 1209’da kendisi de sefere katıldı. Başkent Ning-hia düşmediyse de, Tangutlar denetim altına alındı. Cengiz Kağan, Asya’nın doğusunda büyük bir güç olarak ortaya çıkarken, Orta Asya’nın kudretli devleti de Harezmşahlar’dı. İki ülke arasında birçok elçiler gidip gelmişti. Cengiz, iki ülke arasında özellikle ticaretin gelişmesinden yana olduğunu belirtmiş, Harezmşah tan gelen kervan mallarını uygun fiyatlarla satın almıştı.
Cengiz, 1218’de bir kaç elçisi dışında tamamı Müslüman olan tacirlerin yönettiği 450 kişilik bir kervan hazırlatıp gönderdi. Cengiz’in Moğollar’ı tek bir devlet altında toplaması sonucu, eski Göktürk topraklarındaki bazı Türk Boylarının Batı’ya doğru göçü başlamıştır.
Asya’daki dinler mücadelesinde, Cengiz’in Şaman inancında olmasına karşın, siyasal açıdan İslamiyet’e yakınlaşmasıyla İslamiyet’e destek sağlamıştır.
Cengiz’le birlikte Asya’nın iktisadi yaşamı da değişime uğramıştır. Ülkelerarası ticaret yeni boyutlar kazanmış, sınırlar ve gümrükler ortadan kalkmıştır. Asya’da tek bir devletin egemen olmasıyla, Asya’nın batısı ile doğusu arasındaki ticari ilişkiler gelişmiştir. Cengiz Han, 1227 yılında ölmüştür.
İSMET İNÖNÜ
1884 yılında İzmir de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas ta tamamladı. Bir yıl Sivas ta Mülkiye İdadisi nde okuduktan sonra, 1897 yılında İstanbul daki Mühendishane İdadisi ne gitti. 1901 de Mühendishane-i Berri-i Hümayun a (topçu okulu) giren İsmet İnönü, bu okulu 1903 te topçu teğmeni olarak bitirdi. 1906 da Erkân-ı Harbiye Mektebi ni birincilikle bitirerek kurmay yüzbaşı rütbesiyle Edirne deki 2. Ordu nun 8. Alay ında bölük komutanlığına atandı.
1908 de kolağası oldu ve 31 Mart Olayı (13 Nisan 1909) olarak bilinen ayaklanmayı Selanik ten gelerek bastıran Hareket Ordusu nda görev aldı.
1910-1913 yılları arasında Yemen İsyanı nın bastırılması harekâtına katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle yapılan anlaşmalarda başarılı hizmetleri ve meslekî özellikleriyle dikkati çekti. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi nde Kolordu Komutanı olarak ****** le birlikte çalıştı ve yıllardır süren dostlukları ile devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti. Suriye Cephesi nde savaştı; Millî Mücadele sırasında ****** ün en yakın silâh arkadaşı olarak çalıştı.
23 Nisan 1920 de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ne Edirne milletvekili olarak katılan İsmet Bey, 3 Mayıs ta İcra Vekilleri Heyeti nde Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili oldu.
Albay İsmet Bey, mebusluk ve bakanlık da uhdesinde kalarak Garp Cephesi Komutanlığı görevine getirildi. Kuruluş aşamasındaki düzenli ordu ile Çerkes Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı. Ocak ve Nisan 1921 de I. ve II. İnönü savaşlarında Yunan ilerlemesini durdurdu.
İnönü zaferleri, Ulusal Ordu ya güven duyulmasını sağladı, Ulusal Kurtuluş Hareketini yürütenlere moral ve güç verdi.
Birinci İnönü Savaşı sonunda tuğgeneral rütbesine yükseldi.
Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz dan sonra kazanılan zafer üzerine Mudanya Ateşkes toplantısında Büyük Millet Meclisi ni temsil etti. Lozan Barış Konferansı na Dışişleri Bakanı ve Türk heyeti başkanı olarak katıldı.
Görüşmeler sırasında Ulusumuzun çıkarlarını titizlikle savunan ve koruyan İsmet İnönü, 24 Temmuz 1923 te Türkiye Cumhuriyeti nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tanınmasını sağlayan Lozan Antlaşması nı imzaladı.
Cumhuriyetin ilânından sonra 1923-1924 yıllarında ilk hükûmette Başbakan olarak görev aldı, aynı zamanda Halk Fırkası Genel Başkan Vekilliği ni üstlendi. 1934 te Soyadı Yasası çıktığında ****** ün verdiği İnönü soyadını alan İsmet Paşa, Başbakanlık görevini 1924-1937 yılları arasında da sürdürdü.
İnönü, ****** devrimlerinin gerçekleştirilmesinde ve Türkiye Cumhuriyeti nin sağlam temeller üzerine oturtulmasında ****** ün en yakın çalışma arkadaşıydı.
****** ün ölümünden sonra 1938 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Cumhurbaşkanlığı nın yanı sıra CHP Genel Başkanlığı na da getirildi. CHP nin 26 Aralık 1938 de toplanan I. Olağanüstü Kurultay ında partinin "değişmez genel başkan"ı seçildi. Ayrıca kendisine "Milli Şef" sıfatı verildi.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye yi savaş felâketinin dışında tutmayı başardı. Savaştan sonra çok partili siyasî rejime geçilmesinde en büyük destek oldu.
1950 genel seçimlerinden sonra CHP iktidarı Demokrat Parti ye bırakırken, İsmet İnönü de Cumhurbaşkanlığı ndan ayrıldı ve 1960 yılına kadar Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı olarak siyasî yaşamını sürdürdü. 27 Mayıs harekâtından sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi ve 10 Kasım 1961 tarihinde Başbakanlığa atandı.
1965 yılında bu görevden ayrıldıktan sonra milletvekili olarak siyasî yaşamını sürdürdü. 1972 de Parti Genel Başkanlığı ve milletvekilliğinden istifa ederek, 25 Aralık 1973 de ölünceye kadar Anayasa gereğince Cumhuriyet Senatosu tabiî üyeliği görevinde bulundu.
1916 yılında Mevhibe Hanım la evlenen İsmet İnönü üç çocuk babasıydı.