Diriliş - Çanakkale 1915
ÇANAKKALE Savaşı’nı ve o dönemi en iyi özetleyen ve sonrasını sonsuza açan sözcüğün Diriliş olduğunu düşünüyorum.
Ey sevgili gençler!
Bu savaşları, lütfen sabırla, dikkatle, düşüne düşüne okuyunuz. Bunları heyecanlı, kanlı savaş sahneleri anlatmak için değil, hele savaşı övmek için hiç değil; irade, akıl, buluş, yurtseverlik, milli duruş, bilinç, sebat, kararlılık, inanç, benlik, gerçek kahramanlık, insanlık ve karakter sergisi oldukları için, bir milletin dirilişinin, uyanışının aşamalarını oluşturdukları için anlattım, bilmenizi istedim.
Bu olağanüstü zaferi hikaye ederken olayları hiç abartmadım. Ucuz kahramanlık hikayelerine, hasamet edebiyetına, şovence anlatıma hiç yer vermedim.
Birçok sayfayı, o kan deryası içinde, yarı aç, yarı tok, yurtlarını ve insanlıklarını koruyan kahramanlara duyduğum saygı ve minnet nedeniyle gözlerim yaşara yaşara yazdığımı söylemeliyim.
Diriliş’i yazarken bazı şehitlerin omuz başımda durdukları, yazdıklarımı denetledikleri duygusuna kapıldığım çok oldu.
Karşı yanın kahramanlarını belirtmeyi de ihmal etmedim.
Ayıplarımızı ve başarısızlıklarımızı da gösterdim."
Ey sevgili gençler!
Bu savaşları, lütfen sabırla, dikkatle, düşüne düşüne okuyunuz. Bunları heyecanlı, kanlı savaş sahneleri anlatmak için değil, hele savaşı övmek için hiç değil; irade, akıl, buluş, yurtseverlik, milli duruş, bilinç, sebat, kararlılık, inanç, benlik, gerçek kahramanlık, insanlık ve karakter sergisi oldukları için, bir milletin dirilişinin, uyanışının aşamalarını oluşturdukları için anlattım, bilmenizi istedim.
Bu olağanüstü zaferi hikaye ederken olayları hiç abartmadım. Ucuz kahramanlık hikayelerine, hasamet edebiyetına, şovence anlatıma hiç yer vermedim.
Birçok sayfayı, o kan deryası içinde, yarı aç, yarı tok, yurtlarını ve insanlıklarını koruyan kahramanlara duyduğum saygı ve minnet nedeniyle gözlerim yaşara yaşara yazdığımı söylemeliyim.
Diriliş’i yazarken bazı şehitlerin omuz başımda durdukları, yazdıklarımı denetledikleri duygusuna kapıldığım çok oldu.
Karşı yanın kahramanlarını belirtmeyi de ihmal etmedim.
Ayıplarımızı ve başarısızlıklarımızı da gösterdim."
Korkma İnsancık Korkma
Roman / Edebiyat
Periler padişahının kızı Züleyha gibi çırılçıplak saçlarını beline akıtmış, ayakta duruyordu. Su tanecikleri inci dizisi gibi teninden aşağı süzülüyor, su almak için eğilip doğruldukça, ıslak kalçaları Balkız'ınkiler gibi kabarıp sönüyordu. Birden yan dönünce soluğum kesildi... Sevdiğim her şey onda toplanmıştı.
Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği
“Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği”, Turgut Özakman’ın, 51 yıllık yazarlık, 36 yıllık öğretmenlik birikiminin ürünü olan bir kitap; yalnız öğrencilerin ve dramaturgların değil, oyun ve senaryo yazmak isteyen herkesin yararlanabileceği özgün bir çalışma.
Kitapta, birçok örnekle desteklenmiş olarak, konu bulmakla ilgili bütün yöntemler, karakter yaratmanın yolları, drama sanatının başlıca teknik ve estetik sorunları ve çözümleri, pratik bir anlatımla açıklanmaktadır.
Tiyatro oyunu ve senaryo yazma teknikleri hakkında hayli eser var. “Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği ise, bütün dramatik yazarlık dallarını (tiyatro ve radyo oyunu ile televizyon ve film senaryosunu) kapsayan, ortak ve farklı temel özellikleri ve teknikleri birarada anlatan ilk çalışmadır.
Romantika
Romantika, Turgut Özakman'ın Korkma İnsancık Korkma'dan sonra, ikinci romanı.
Yine şaşırtıcı bir aşkın öyküsü. Bir aşk güzellemesi. 1960-1987 dönemine özgü çalkantılar. Sürprizler, oyunlar, dönüşümlerle dolu, gizemli bir ilişkinin gizli tarihi. Kuşaklar arası çatışmalar. Renkli, ilginç, şaşırtıcı karakterler. Kıvrak, akıcı, neşeli bir dil, yalın bir üslup.
Çok açılı bir anlatım tekniği, usta işi bir kurgu.
Konusu, kişileri, tekniği, kurgusu ile farklı bir roman.
...
Aşk keyifli bir işemedir! Metabolizma hastalığıdır! Afyondur! Köleliktir! Yanılsamadır!, Doğanın aldatmacasıdır! Aşk havuzunda kazlar yüzer. Yaşasın seks!"
...
"Kendinden başkasını sevmeyen, bedenini kutsayan, kafası yerine bilmemnesi ile düşünen birinin aşkı anlamasını, övmesini beklemenin, bir kurbağadan arya söylemesini istemek kadar gülünç olduğunu bilirim."
...
"Sevene yılan bile dokunmaz. Bu büyük ve önemli sözü daha duymamış olabilirsin. Çünkü az önce uydurdum. Ama bir gün kalbi olan herkesin, bu sözü benimseyeceğine inanıyorum."
...
"Olayları özel bir yöntemle not ettim. Aklını çalıştırırsan kolayca çözebilirsin."
..
"Her şey şu basit, çocukça, sefil işaretlerin içindeydi ve çözemiyorduk. Hani kolaydı baba?"
...
"Bir gün 'aşk ihtilaldir' demiştiniz. Bu sözün anlamını şimdi anlıyorum. Aşk gelince, gerçekten yeni bir dünya kuruluyormuş. İçimde, varlığından haberli bile olmadığım yeni duygular keşfediyorum. Eskiden göl balığıydım. Şimdi akıntıya karşı yüzen bir sazanım."
...
bin yıllık özlemle sarılmak istiyorum
rüyalarını bile kucaklamak için
Yine şaşırtıcı bir aşkın öyküsü. Bir aşk güzellemesi. 1960-1987 dönemine özgü çalkantılar. Sürprizler, oyunlar, dönüşümlerle dolu, gizemli bir ilişkinin gizli tarihi. Kuşaklar arası çatışmalar. Renkli, ilginç, şaşırtıcı karakterler. Kıvrak, akıcı, neşeli bir dil, yalın bir üslup.
Çok açılı bir anlatım tekniği, usta işi bir kurgu.
Konusu, kişileri, tekniği, kurgusu ile farklı bir roman.
...
Aşk keyifli bir işemedir! Metabolizma hastalığıdır! Afyondur! Köleliktir! Yanılsamadır!, Doğanın aldatmacasıdır! Aşk havuzunda kazlar yüzer. Yaşasın seks!"
...
"Kendinden başkasını sevmeyen, bedenini kutsayan, kafası yerine bilmemnesi ile düşünen birinin aşkı anlamasını, övmesini beklemenin, bir kurbağadan arya söylemesini istemek kadar gülünç olduğunu bilirim."
...
"Sevene yılan bile dokunmaz. Bu büyük ve önemli sözü daha duymamış olabilirsin. Çünkü az önce uydurdum. Ama bir gün kalbi olan herkesin, bu sözü benimseyeceğine inanıyorum."
...
"Olayları özel bir yöntemle not ettim. Aklını çalıştırırsan kolayca çözebilirsin."
..
"Her şey şu basit, çocukça, sefil işaretlerin içindeydi ve çözemiyorduk. Hani kolaydı baba?"
...
"Bir gün 'aşk ihtilaldir' demiştiniz. Bu sözün anlamını şimdi anlıyorum. Aşk gelince, gerçekten yeni bir dünya kuruluyormuş. İçimde, varlığından haberli bile olmadığım yeni duygular keşfediyorum. Eskiden göl balığıydım. Şimdi akıntıya karşı yüzen bir sazanım."
...
bin yıllık özlemle sarılmak istiyorum
rüyalarını bile kucaklamak için
Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele
Araştırma - İnceleme / Araştırma - İnceleme
Son yılların, günümüze ışık tutan en geniş ve şaşırtıcı araştırması. Yakın tarihimize yönelik başlıca yalanları, yanlışları ve yutturmacaları büyük bir sabırla derleyen ve titizlikle değerlendiren Turgut Özakman, yüzlerce yerli ve yabancı objektif kaynağa dayanarak gerçekleri açıklamakta, bilinen kıvrak üslubu ile bir kısım yorucu ve ayrıntılı bilgiyi bile, bir solukta okunacak biçimde sunmaktadır.Bütün tarihseverlerin ve yakın tarihimizle ilgili gerçekleri öğrenmek isteyenlerin, başucu ve başvuru kitabı olacak bir çalışma. Eserde değinilen yalan, yanlış ve yutturmacaların çoğu ile belki de ilk kez karşılaşacak, çok şaşacak, çok gülecek, belli bir amaçla nasıl bir sahte tarih yaratılmak istendiğini görerek, Türkiye'nin geleceği bakımından çok da düşüneceksiniz. Çeşitli iddiaları değerlendirilen eski yeni yazar ve siyasetçilerden bazıları:H.E. Adıvar, Çetin ve Mehmet Altan, Fikret Başkaya, Burhan Bozgeyik, Hasan Hüseyin Ceylan, Fatih Çekirge, İ.H. Danişmend, Abdurrahman Dilipak, Tarık Mümtaz Göztepe, Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Ahmet Kabaklı, Kazım Karabekir, Necip Fazıl Kısakürek, Cemal Kutay, Yalçın Küçük, Prof. Dr. Faruk Özerengin, Emine Şenlikoğlu, H. Suphi Tanrıöver, Mete Tunçay, Vehbi Vakkasoğlu ve ötekiler...
Diriliş - Çanakkale 1915
ÇANAKKALE Savaşı’nı ve o dönemi en iyi özetleyen ve sonrasını sonsuza açan sözcüğün Diriliş olduğunu düşünüyorum.
Ey sevgili gençler!
Bu savaşları, lütfen sabırla, dikkatle, düşüne düşüne okuyunuz. Bunları heyecanlı, kanlı savaş sahneleri anlatmak için değil, hele savaşı övmek için hiç değil; irade, akıl, buluş, yurtseverlik, milli duruş, bilinç, sebat, kararlılık, inanç, benlik, gerçek kahramanlık, insanlık ve karakter sergisi oldukları için, bir milletin dirilişinin, uyanışının aşamalarını oluşturdukları için anlattım, bilmenizi istedim.
Bu olağanüstü zaferi hikaye ederken olayları hiç abartmadım. Ucuz kahramanlık hikayelerine, hasamet edebiyetına, şovence anlatıma hiç yer vermedim.
Birçok sayfayı, o kan deryası içinde, yarı aç, yarı tok, yurtlarını ve insanlıklarını koruyan kahramanlara duyduğum saygı ve minnet nedeniyle gözlerim yaşara yaşara yazdığımı söylemeliyim.
Diriliş’i yazarken bazı şehitlerin omuz başımda durdukları, yazdıklarımı denetledikleri duygusuna kapıldığım çok oldu.
Karşı yanın kahramanlarını belirtmeyi de ihmal etmedim.
Ayıplarımızı ve başarısızlıklarımızı da gösterdim."
Şu Çılgın Türkler
80 Yıldır Beklenen Kitap Dünyadaki en meşru, en ahlaklı, en haklı, en kutsal savaşlardan birinin, emperyalizme karşı verilmiş ve kazanılmış ilk kurtuluş savaşının, bir millileşme ihtilalinin romanı, şaşırtıcı bir yakın zaman destanı...
-Turgut Özakman'ın elli küsur yıldır süregelen çabasının ürünü.
-Milli Mücadelemizin, bir serüven romanı gibi rahat okunan ve şimdiye kadar yazılmamış ayrıntılı, çok yönlü öyküsü.
-Gurur ve ibret verici gerçeklerin, gerçek belgelere dayalı olgu ve olayların, insani içine çeken, şaşırtan, heyecanlandıran, ağlatan, gönendiren anlatısı.
-Tüm yeni nesillere eşi olmayan bir armağan. Sevgili Gençler ! ....
Emperyalizmi ve yamaklarını dize getiren, bir enkazdan yepyeni, çağdaş bir devlet kurmayı başaran atalarınızla gurur duyun, şehit ve gazi atalarınızın onurunu yalancılara çiğnetmeyin.
Cumhuriyet Türk Mucizesi Roman / Edebiyat 'Cumhuriyet', Türkiye Üçlemesi'nin üçüncü kitabıdır (birincisi Diriliş, ikincisi Şu Çılgın Türkler). Objektif bilim adamları Milli Mücadele ile başlayıp Cumhuriyet'le süren bu dönemi Türk Mucizesi diye adlandırıyorlar. Kitapta, Büyük Zafer'den Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadarki olaylar yer alıyor. Bir yanda cumhuriyetçiler var, öte yanda bu daha iyi, daha insanca, daha onurlu düzeni istemeyenler. Ders ve ibret verici, uyarıcı bir dönem. |
Yazarımızın meshur kitabları,
alıntıdır.